"Kur’an bilmeyen bu mûsikîyi yapamaz”
"Kur’an bilmeyen bu mûsikîyi yapamaz” Bu söz, hocam merhum Bekir Sıdkı Sezgin’e ait bir söz. Bu sözü de, ancak Kur’an ile iştigâl etmiş, Kur’ân’ı bilen bir mûsikî üstâdı söyleyebilirdi. Söz hakikate uygun bir söz. Çünkü merhum hocamın “bu mûsikî” ile kasdettiği, Kur’an’dan neş’et eden bu medeniyetin mûsikîsidir ve Yahya Kemal Beyatlı, “Eski
Sayfa 21 - Büyüyen Ay Yayınları 1.baskı
- İlk insan nasıl oldu Tunç? - Maymundan geldik abi! - Sen gördün mü peki? - Hayır, ama Darwin öyle söylüyor abi! - Peki Darwin'i gördün mü!? - ......!? Dört hak mezhebi beğenmeyen Selefiler, kırk mezhebe bölünmüş durumda! Hepsi birbirine “kafir” diyor... Müçtehidi beğenmez ve “alimlere tâbi olun” hükmünü reddedersen, sonuç, fitne ve tekfirdir işte! Öfkeli Bayan: Bana neden kardeşim diye hitab ediyorsunuz? Bence çok çirkin birisiniz. Konuşmalarınız beni hiç etkilemedi. (Yüz bulamamış!) Hoca: Görüşünüz, bana nereden baktığınıza bağlı… Bataklıktan, öyle görünüyor olabilirim! Lütfen naylon kirpiklerinize bulaşan çamuru silin! Göreceksiniz, hayat çok güzel... Muzip Takipçi: Hocam size sorduğum o fıkhi meseleyi, nasıl cevap verecekler acaba diyerek Mealcilerin sayfasına da sordum. Bir saat kadar sonra aldığım cevabı kopyalıyorum: ‘Kafanıza göre takılın...’ Not: Takipçinin sorusu boşama konusuyla alakalıydı.
Reklam
"...hiçbir dediğinizi yapmayacağım çünkü yoruldum, çünkü her şeyi birbirine karıştırdım, çünkü bu dünyada gizli mezhep bile sonunda gelip beni buldu; fakat sevebileceğim bir kadın, bol para, insan yakınlığı beni hiç bulmadı. Ben de üç yıl dört ay önce acılaştım, huysuzlaştım, hiçbir şeyi beğenmez oldum; para kazanamayacağımı, insanları sevemeyeceğimi anlayınca uzaklara gittim kimse beni bulmasın diye. Onlar da beni ciddiye aldılar, gelmediler. Sadece gizli mezhebi gönderdiler."
Sayfa 83
Beni babama çok benzetirlerdi. Ona benzediğm için adam olamadım, serseri oldum, artık eve çamurlu ayakkabılarımla gireceğim, hiç terlik giymeyeceğim evde, hep ayakkabıyla dolaşacağım, hiç bir dediğinizi yapmayacağım, çünkü yoruldum, çünkü her şeyi birbirine karıştırdım, çünkü bu dünyada gizli mezhep bile sonunda gelip beni buldu; fakat sevebileceğim bir kadın, bol para, insan yakınlığı beni hiç bulmadı. Ben de üç yıl dört ay önce acılaştım, huysuzlaştım, hiç bir şeyi beğenmez oldum; para kazanamayacağımı, insanları sevemeyeceğimi anlayınca uzaklara gittim, kimse beni bulamasın diye.
Sayfa 83 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
İnsan kitap okumazsa gün gelir, virgülü kaybeder, cümlelerden korkmaya başlar. Basit ifadeler kullana kullana düşünceleri de kısırlaşır. Günler gectikçe, ünlem işaretini de kaybeder. O zaman düşünce, duygu ve davranışları tepkisiz hâle gelir, çünkü heyecanını kaybetmiştir. Bir süre sonra soru işaretini de unutur, artık soru da soramaz. Çevresine düşman gözüyle bakar, hiçbir şey onu ilgilendirmez. Aradan bir süre geçince hüzün ve üzüntüyle farkeder ki, zihninde iki nokta üst üste işareti de kaybolmuştur. Bu kayıptan ötürü kişilik bozuklukları başlar ve psikolojik davranış sebeplerini kendisi de açıklayamaz olur. Yalnız başkalarının dedikodusunu yapar, iftira ve yalan peşinde koşar. İşin garibi de, hiç kimseyi beğenmez olur; aile saadeti yıkılmış; şefkat ve özveri gibi ideal duygularını çotan kaybetmiş olduğundan, kendi kendisiyle sadece tırnak işareti ile konuşmaya başlamıştır. Çünkü kendine özgü bir tek düşüncesi bile kalmamıştır. Elinde avucunda sadece nokta kalmıştır. Onu da konuşurken yalnızca nefes almak için kullanmaktadır.
Sayfa 195Kitabı okudu
ORMANDA BÜYÜYEN ADAM AZGINI Ormanda büyüyen adam azgını Çarşıda pazarda insan beğenmez Medrese kaçkını softa bozgunu Selâm vermek için kesen beğenmez
Reklam
349 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.