Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
HİKAYE DEĞİŞİR İNSAN DEĞİŞİR
hikaye değiştikçe insanda değişir mi? Ve hikayenin değişikliği yine insanın kendisine aitse özne iradesinden bakıldığında hikayenin yüklemleri ya da diğer ögelerinin değişkenliği göz önünde tutulduğunda bu değişkeliğin temel eklemi insanın kendisi olmaklığı açığa çıkmaktadır. bu bağlamdan bakıldığında birey yani özne değişirse hikaye tamamen farklılaşabilir. bu yüzden her hikayenin değişkeni ototamik olarak bireyin kendi elindedir. peki birey değdiğimiz canlı formu bulunduğu toplum dinamiklerini temelinden sarsarak bunu yapıyorsa o zaman bu duruma doğru ya da yanlış diyebilir miyiz? çünkü doğru-yanlış dediğimiz şey de seçici geçirgen bir yapıya sahip olduğuna göre neyin kesinliğinden emin olabiliriz ki! işte buradan hareketle kesinlik dediğimiz kavram dahi içinde berrak değilken hayatta kalmak için yaptığımız durumlar aslında bizi hayattan koparıyorsa o zaman yaşamanın bir gayesi var mıdır? veya ölmek denilen durumun netliğinden ne kadar emin olabiliriz ki! çünkü kullandığımız her kavram günün sonunda değişecek olduğundan veya kökten sarsılacağı için gerçekten bir şey söylemenin imkansızlığı içinde olmanın derin tutkusuyla yine bir şey söylemek geliyor insanın içinden. bu bağlamdan hareketle bir şey söylemek gerekecekse yine insan söyleceye ve söylediği andan itibaren yine değişecektir. izlemesi güzel bir video bırakıyorum; youtube.com/watch?v=akJvZoz...
Biz Seniz İlelebet Ölümsüz Atatürk: 27 Mart 1930 günü sabahı, doğmakta olan güneşe bakmaktadır. Yanındakilere, edebiyat ve felsefe tarihine de altın harflerle yazılabilecek şu muhteşem sözleri söyler: “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle
Reklam
Kendime Not 3 ve S. Rüşdi'nin Düşündürdükleri
Seçim, iradi bir eylem olmanın ötesinde bir tür zorunluluk ya da en azından kişinin kendisini bir zorunluluğa/sisteme mahkum etmesinin ilk adımı. Seçim yapmamak ise seçimlerin karşısında bir tür özgürlük alanı, sürüden ayrılma mottosu olarak tezahür etmekte. Büyük bir tablodaki renk olmayı, bir yığını oluşturan birey olmayı reddetmek zor. Daha zor
....YOUR LİFE YOUR WORLD YOUR RULES..
..............👤 MY 👤 TALK 👤 BOX👤............. 100/1️⃣0️⃣0️⃣ PROFİLLERDE “Paylaştığım alıntılar onlara katıldığım anlamına gelmemektedir.” ŞEKLİNDE bilgilendirme notlarına rast geliyorum. 🤔 O halde, alıntılarınızı yorumlayın yanlış tanınmak istemiyorsanız. Yorum alanı diye bir şey var çok şükür. Böylelikle sadece yazarlara hizmet etmemiş ve
Sevgili insan... Varlığının ebedi olmadığı bu dünyada anı lekeleyerek yaşamaktan bıkmadın mı? Sorunları büyüterek çıkmaza sokmaktan, insanlıktan uzaklaşmaktan yorulmadın mı? Hangi duygunun yan etkisi bu korkunçluk. Ne istiyoruz hayattan ki beklentiler üzüyor hep bizi. Yakını ırağı, varlığı yokluğu ayırt edememenin; ayırt edince geçmişi unutmanın ızdırabı bu. Unutmayalım. Var olmak için, var olmanın tadını çıkarmak için ders alalım. Yeni bir benlik yaratmak ne kadar imkansız olabilir ki. İmkansızlığı da başaralım. Ve sen içimdeki insan yanım, hayattaki kötülükleri iyileştirmek için bir şey yapmadığın sürece değişen hiçbir şey olmayacak. Unutma, bir şeyin panzehirin olmasını istiyorsan önce varlığından emin olmalı, sonra inanmalısın. İyi geceler 🌘🌹 ALEYNA S.
İnsan olmanın imkansızlığı
Aşağıda cehennem Yukarıda Tanrı Yeryüzü cayır cayır yanan bir çağ!