Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Nietzsche irade konularına fazla duyarlıdır. İradesini bir başkasının ellerine bırakıyormuş gibi algılayacağı bir sürecin içine girmeyi reddedecektir. Felsefesi, Sokrat öncesi Yunan düşüncesine, özellikle Adonis kavramına, yani kişinin doğal yeteneklerini yalnızca rekabet yoluyla gerçekleştirebileceği inancına dayanır ve rekabete karşı çıkan ve diğerkâm olduğunu iddia edenlere asla inanmaz. Bu konulardaki akıl hocası Schopenhauer'dı. Hiç kimsenin bir başkasına yardım etme arzusunda olmadığına inanır: İnsanlarının tek istediği hükmetmek ve kendi güçlerini artırmaktır. İradesini bir başkasına teslim ettiği nadir zamanlarda kendisini yenilmiş hissederek öfkeye kapılmıştır hep."
Sayfa 32 - Ayrıntı Yayınları, 117. Basım, çev. Esra BirkanKitabı okudu
Nietzsche ve güç istenci
Nietzsche irade konularına fazla duyarlıdır. İradesini bir başkasının ellerine bırakıyormuş gibi algılayacağı bir sürecin içine girmeyecektir. Felsefesi, Sokrates öncesi Yunan düşüncesine, özellikle de Adonis kavramına, yani kişinin doğal yeteneklerini ancak rekabet yoluyla gerçekleştirebileceği inancına dayanır ve rekabete karşı çıkan ve diğerkam olduğunu iddia edenlere inanmaz. Bu konulardaki akıl hocası Schopenhauer'dı. Hiç kimsenin bir başkasına yardım etme arzusunda olmadığına inanır. İnsanların tek istediği hükmetmek ve kendi güçlerini artırmaktır. İradesini bir başkasına teslim ettiği zamanlarda kendisini yenilmiş hissederek öfkeye kapılmıştır hep.
Reklam
Fakat bu beyin güçleri iradelerinin hizmeti için gerekli olan sınırın ötesine geçen büyük kafaları umutsuzluğa düşürür ve böyleleri, eğer icap ederse en zor koşullarda, en sınırlı imkânlar içinde yaşamayı tercih edecektir, yeter ki bu ona yeteneklerini geliştirmek ve kullanmak için zamanını özgürce tasarruf edebilme imkânını, bir başka ifadeyle, onun için paha biçilmez derecede kıymetli olan boş vakti sunsun. Sıradan insanlar için bu doğal olarak farklıdır: Onlar için boş vakit sırf kendisinden ötürü değerli olmadığı gibi, tehlikelerden de beri değildir, onlar bunun farkındadırlar. Zira umulmadık noktalara gelmiş olan zamanımızın teknik imkânları ihtiyaç harici lüks maddeleri artırıp çoğaltarak talihin kayırdıklarına bir taraftan daha çok boş vakit ve kültür, diğer taraftan iyi yaşama imkânı ve ilave lüksler, fakat giderek artan etkinlik arasında bir tercih sunmaktadır. Onlar bir bakıma yaradılışlarına sadık kalarak genellikle bu sonuncusunu seçip şampanyayı boş vakte ya da özgürlüğe tercih etmektedirler. Bu da tutarlı bir seçimdir; çünkü onlar için iradenin amaçlarına hizmet etmeyen her zihinsel çaba veya etkinlik anlamsızdır ve bu tür etkinliğe olan eğilimi onlar tuhaf ya da garip (merkez dışı, die Exzentriker) diye yaftalarlar. Bu yüzden iradenin emellerine, belin hizmetine sadakat onların nazarında ortak merkezli (merkezden uzak olmayan, konzentrisch) bir durumdur; doğrudur irade kesinlikle merkezdir ve dünyanın en iç çekirdeğidir.
Sayfa 30 - Say YayınlarıKitabı okudu
Fakat bir hiç olmaktan bizi ürküten şey, hayat irademizdir.O bizim kendimizdir.Hiçlikten korkuşumuzdur.
Sayfa 140Kitabı okudu
Aşık ne sebeple sevdiği için her fedakarlığa hazırdır?Çünkü onu isteyen kendi içindeki ebedi olan kısmıdır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Eziyet çeken ve eziyet eden aynı şahıstır.Biri kendini acıya öteki suça ortak saymaz….
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Her varlık kendisine benzer bir varlıkta hayat kıvılcımını tutuşturur.Muhtaç olduğu maddeyi dışardan , hareketi kendi içinden alır.
İnsan evlense de evlenmese de şanssızdır.tek olarak da çift olarak da şanssızdır.
Kadını aşağılama Hristiyanlığın ve Alman mantalitesinin eseridir.Bu aşağılama,iradeyi zekaya hakim kılan romantik hareketinin nedenidir.
53 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.