Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kahramanlık mitosu, eylemlerini yücelterek bu yaratıcı iradeyi meşrulaştırmak için çabalarken, din insana kozmik güçlere bağlı bir yaratık olduğunu hatırlatır. Dolayısıyla yaratıcı irade kendiliğinden suçluluk tepkisi verir, ne de olsa bir manyağın kibrini yüz kızartıcı bir depresyon takip eder. Kısacası irade ve suçluluk, tek ve aynı fenomenin bütünleyici iki tarafıdır. Hindu öğretilerine dayanan bu fenomeni çağdaşlarının içinde derinlemesine anlayan ve kavrayan Schopenhauer oldu. Bu yüzden, bir irade felsefesi iki şekilde olmalıdır: Suçluluk tarafını vurguluyorsa derinlemesine kötümser; Nietzsche gibi yaratıcı gücü olumluyorsa ziyadesiyle iyimser.
Bilmek ve Yaşamak
(...) irade ve suçluluk, tek ve aynı fenomenin bütünleyici iki tarafıdır. Hindu öğretilerine dayanan bu fenomeni çağdaşlarının içinde derinlemesine anlayan ve kavrayan Schopenhauer oldu. Bu yüzden, bir irade felsefesi iki şekilde olmalıdır: Suçluluk tarafını vurguluyorsa derinlemesine kötümser; Nietzsche gibi yaratıcı gücü olumluyorsa ziyadesiyle iyimser.
Sayfa 49 - Pinhan YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
23) Arthur Schopenhauer “ Gerçekliğe Anlık Bakışlar”
Hayat acılarla dolu ve hiç doğmamış olmak daha iyi olurdu. Pek az kimse bu kadar kötümser bir bakış açısına sahiptir, ama Arthur Schopenhauer (1788-1860) böyle biriydi. Ona göre hepimiz bir kısır döngünün içinde sürekli bir şeyler istiyor, onları elde ediyor, daha sonra başka şeyler istemeye başlıyorduk. Bu durum ölünceye kadar son bulmazdı.
Sayfa 200Kitabı okudu
David Hume
“insan yalnız akıldan ibaret değildir o, aynı zamanda duyan, düşünen ve irade sahibi olan bir varlıktır.”
Schopenhauer
Her şeye nüfuz eden, her yere yayılan tek bir irade olduğuna göre başka bir kimsenin acı, mutsuzluk ve günahı bizim, bizim acı, mutsuzluk ve günahımız da onun acısı, mutsuzluk ve günahı olmak durumundadır.
Şu halde insan hayatı, can sıkıntısı ile ıstırap arasında bir rakkastır. Bu şununla da sabittir ki, insan eserlerinde bütün ıstıraplar cehenneme sürüldüğü halde cennette can sıkıntısından başka bir şey kalmıyor.
Reklam
Zarurete düştüğün zaman ruhunun aldırış etmezliğini muhafaza et. Saadete erdiğinde sarhoşça sevince düşmekten korun. /Horace
İrade = Schopenhauer felsefesi
Beethoven, Nietzsche, irade, Schopenhauer, psikanaliz... Ah kelimeler, isimler ve onlara inanmanın saadeti...
Sayfa 120 - Dergâh
Varoluş sancısı :
. Tüm canlıları meşgul ve hareket halinde tutan, var olma çabasıdır. Ama varoluş güvence altına alındığında ne yapacaklarını bilmezler. Bu yüzden onları harekete geçiren ikinci şey, varoluşun yükünden kurtulmaya, artık onu hissetmeye değil, 'zamanı öldürmeye' çabalamaktır. Yani can sıkıntısından kaçmak için... .
Cezanın ölçüsünü tayin ederken, önlenilecek zarar ya da haksızlığın büyüklüğüyle birlikte, kişiyi yasaklanmış eyleme zorlayan güdülerin gücünü de hesaba katmalıyız. Eğer cezalandırmanın gerçek amacı kefaret, tazminat, jus talionis olsaydı farklı bir cezalandırma standardı tespit edilirdi. Fakat ceza yasası suç niteliğindeki mümkün fiiller için bir karşı güdüler sicilinden başka bir şey değildir: dolayısıyla bu güdülerin her biri bu eylemlere yol açan saik ya da güdülerden daha ağır basmalıdır, hatta daha da fazla böyle olmalıdır, önlenecek eylemden kaynaklanacak kötülük ne kadar büyükse onun ayartıcısı da o kadar güçlüdür ve suçlunun kanaati de o kadar güçtür. Tabii bütün bunlar her zaman şu doğru varsayıma dayanır: irade özgür değil, fakat güdülerle belirlenebilirdir, aksi halde hiçbir surette ulaşılamazdı . Hukuk felsefesi için bu kadar yetişir.
Sayfa 91
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.