1. MEKTUP
"İyi ki ben buradayım, sen değilsin.
Korkmuyorum, henüz.
Çünkü yarın geleceksin.
Geleceksin, tüm bunlar bitecek.
Bitecek, değil mi?"
...
4. MEKTUP
"Eğer araf denilen bir yer olsaydı
Burası olurdu.
Dediğin cümleler bir bir geliyor aklıma.
Sevgilim, o kadar gece ki,
Neredeyse sabah.
Nereseyde sabah Hazar,
Neredeyse sabah.
...
7. MEKTUP
"Sensizliğe uyanmak istemiyorum.
İşte bu yüzden,
Şafak saçlı kız ölmek istemiyor,
Hazan ölmek istemiyor.
Tilkin ölmek istemiyor.
Eğer ölürsem,
Kararırsa dünyam,
Seni sevdiğimi bil."
Nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Sadece, ruhuma dokundu. Çok gerçekçi bir kitaptı. Bahar'la tanıştım, gelişmesine, kendini keşfetmesine tanık oldum; Bahar'ı kendime o kadar benzettim ki... Hayran kaldım Bahar'a. Sonrasında Ozan'la tanıştım, her şeyiyle okuduk, düşüncelerine hayran kaldım... Köklü bir roman, her karakterin altından bambaşka hikayeler çıkıyor... ve hepsi ile empati kurabiliyorsunuz.. Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek benim için başka bir boyutta olacak. Bana hatırlattığı anılar, hikayenin gerçekliği, karakterlerinin gelişimi ile.. 'Efsanelerim' kategorisine girdi.
"Özleyeceksin. Ölene kadar. İçindeki boşluğu hiçbir şey dolduramaz."
Çocuğun sesi alçaktı. Hazan kafasını kaldırıp çocuğun çardaktan dışarıyı izleyen yüzüne baktı.
"Birini mi kaybettin?" diye sordu usulca.
"Kimsen olmayınca birini kaybetmiş sayılır mısın?"
Çok,çok güzeldi. Üstüne filmini de izleyince tadından yenmiyor. Ben özellikle Mr. Darcy'nin karakterine hayran kaldım. Elizabeht ile arasında yavaş yavaş oluşan çekimi okumak heyecanlıydı. Jane ile Mr. Bingley'i de unutmamak lazım tabii ki. Çok güzel bir aşk romanıydı.
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376,2bin okunma
"Gerçekten sevdiğim pek az insan var; hele saygı duyduğum daha az insan var. Dünyayı tanıdıkça hoşnutsuzluğum daha da artıyor; her geçen gün insan karakterinin tutarsızlığına ve akıllı, duygulu görünenlere bile güvenilmeyeceğine olan inancım güçleniyor."
Sayfa 141 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Biraz önce bitirdiğim kitap, ama bana pek duygu veremedi. Yazım dilinin biraz basit kalmasından dolayı sanırım. Kitapta o kadar ince bir çizgi var ki, tam tamına 17 katliam yapmış, onlarca kişiyi öldürmüş, nice kişinin hayatını mahvetmiş hastalıklı (bana göre) bir zihin için üzülüp, ağlıyoruz. Asır Karahanlı'nın sevgisi gerçekti, zihni hastalıklıydı ama (bana göre) Defne Karaca'nın hem sevgisi hem de zihni hastalıklıydı... bu kitapta çok fazla kalp kırıcı detaylar vardı ama yanlış zamanda okumuş olmalıyım okurken duygular bana geçemedi