Dikkat! Spoiler!
Serinin ikinci kitabı bu kitap. Bu serideki her kitap da olduğu gibi bu kitapta da aşırı heyecanlı sahneler vardı. Sürükleyiciydi. Zaten kısa bir kitap olduğu için iki günde çok rahat bitiriyorsunuz. Bu kitapta canımı sıkan tek şey bazı gerçekler kitap bitse de ortaya çıkmamış oluşuydu onun dışında sevmediğim tek bir şey bile yok. Jace ve Clary arasında olanlar bu kitapta maalesef üzücüydü. Çerezlik bir kitap denilebilir. Bitirir bitirmez 3. Kitaba geçmek istiyorsunuz zaten çünkü aşırı keyifle okunan bir seri ve kitaplar. Gemi sahneleri inanılmazdı. Clary’nin yaptığı şey cidden önemli bir detaydı benim için, çünkü Clary’nin işe yaramaz eğitimi bile olmayan bir gölge avcısı olmadığını kanıtladı. Gitmeden önce Jace’in perinin bir iyilik sözü olduğunu hatırlayıp önceden haber vermesi gerçekten hiç beklemediğim bir olaydı bu yüzden çok sevindim bu şekilde şaşırınca(o kadar olay olunca aklınıza gelmeyebiliyor böyle küçük detaylar ve siz unutmuşken yazar bu şekilde sürpriz yapınca gerçekten mutlu oluyorsunuz.) Kitabın sonuysa kalbimi parçalayan bir sondu. İkisinin-Jace ve Clary- de acı çekmesini okumaya kalbim dayanmıyor.
“Clary’nin Simon’a bakışını görmüştü. Bütün dikkatini ona vermişti ve pişmanlığı yüzünden okunuyordu. Jace o an Simon’ın oyunda kalbi az sonra binlerce parçaya bölünecek adamı oynamadığını anladı. O rol Jace’indi.”
“Onu kendi kanı içinde yatarken gördüğümde, Tanrı’ya inanmaktan vazgeçmedim, Tanrı’nın umursadığına inanmaktan vazgeçtim. Bir Tanrı olabilir, Clary, olmayabilir de, bence bunun bir önemi yok. Ne olursa olsun, biz yalnızız.”
Bu kitabın yeri bende o kadar ayrı ki. Yıllar önce filmini izleyip çok beğenmiştim sonradan aslında kitap uyarlaması olduğunu öğrendim. Filmin konusu, oyuncuları, verdiği hisler hepsi o kadar güzeldi ki hemen kitabı edindim. İyi ki de edinmişim diyorum bana tekrar kitap okumayı bağımlılık haline getiren bir serinin - Ölümcül Oyuncaklar- başlangıç kitabı bu. Kitaba gelirsek serinin ilk kitabı hatta gölge avcıları dünyasının ilk kitabı olarak gerçekten evrene kolayca girmemizi sağlıyor(kolayca diyorum çünkü Cassie’nin bütün kitaplarını okuduğunuzda anlayacaksınız, kadın gerçekten bir dahi en ince ayrıntıları bile birbirine aşırı iyi bağlıyor kitaplar arasında, asla soru işareti bırakmıyor ama her seferinde kendine hayran bırakıyor). Başlangıç olarak ağır, anlaşılması zor bir dili yok kesinlikle çok sürükleyici bir kitap. O kadar akıcı ki ince bir kitap olmamasına rağmen iki günde bitiyor(Cassandra’nın tüm kitaplarını insan elinden bırakmak istemiyor bu yüzden hepsini iki-üç günde bitiriyorum o ayrı bir konu). Tüm arkadaşlarıma önerdiğim bir kitap çünkü bence herkes bu inanılmaz evrenle yani gölge avcılarının evreniyle tanışmalı, bize bu fırsatı sunduğu için de bu kitaba aşırı hayranım.