Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İshakaya

İshakaya
@ishak_
... Durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyi niyet iddiasında bulunamaz. (MK. m3) ...
Şüphesiz söz Ka'b'ın sözüdür. Ben ölümden çekinmem. Çünkü ben öleceğim. Lakin kuyruktan korkanı kuyruk takip eder."166 Bundan sonra Hz. Ömer: "Vallahi, Allah'ın beni said yaratmış olduğunu umanm."167 demişti. İyi olmayı yaratmaya bağlamak, kötü olmayı da yaratmaya bağlamak demektir. Yaralanmanın ve ölümle karşı karşıya gelmenin sebep olduğu fikir değişikliği onu da kaderci bir çizgiye itmişti.
Reklam
Hz. Ömer, kaderi, Yüce Allah'ın koyduğu yasalar olarak kabul ederek, vebadan kaçmaması durumunda vebaya yakalanarak ölmesinin de Allah'ın kaderi olduğunu, vebadan kaçma imkanının verilmesinin de Allah'ın takdiri olduğunu, yani insanın iradesini kullanarak bu iki durum karşısında seçme hakkını kullanabileceğini ve tercih ettiği 162 durumun sonucuna da katlanacağını belirtmişti. Ebu Ubeyde ise, insanın yapacağı bir şey olmadığını kaderin hükmünü icra edeceğini 163 düşünmekteydi. Ona göre kaderden kaçmak mümkün değildi. Nitekim Ebu Ubeyde ve birçok ileri gelen Müslüman bu veba hastalığından öldü. 164 Vebadan kaçan Hz. Ömer ise yaşamını sürdürdü. Ancak, Hz. Ömer de yaralandıktan sonra kaderci bir anlayışa yönelmişti.
Hz. Ömer kader anlayışından dolayı Ebu Ubeyde'yi eleştirerek, "Baksana! Senin deven olsa da bir tarafı kurak bir tarafı sulak bir vadiye inse, sulak yerde otlatırsan Allah'ın kaderi ile otlatmış olmuyor musun? Ya da kurak yerde otlatsan Allah'ın kaderi ile otlatmış olmaz mısın?160 diye sordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bir adam Hz. Peygamber'e (sas.) gelerek, 'Ey Allah'ın Elçisi, temiz bir ilaçla tedavi olma ve korunma hakkında bize haber ver. Bu, Allah'ın kaderinden bir şeyi geri çevirir mi?' diye sordu. Buna Hz. Peygamber 'O da Allah'ın kaderindendir, cevabını verdi.'
Hz. Ömer Şam'a geldiğinde de, bu şehirde veba salgım vardı. Halife, danışmanları ile şehre girip girmeme konusunda müşaverede yani görüş alışverişinde bulundu. Şam'a girmeden geıi dönmeye karar verdiler. Bunun üzerine Ebü Ubeyde, Hz. Ömer'e: "Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun?" diye sordu. Buna Hz. Ömer: "Evet, Allah'ın kaderinden Allah'ın kaderine kaçıyorum. "158 şeklinde cevap verdi.
Reklam
Allah'ın varlığı ve birliği gibi İslam'ın temelini oluşturan konuların bile Kur'an'da tartışma konusu yapılması olgusu, hadislerdeki yasaklayıcı rivayetleri şüphe ile karşılamamızı telkin etmektedir.
Kader kavramının içeriği toplumdan topluma değiştiği gibi, bir insanın hayatının değişik aşamalarına ve hatta korkunç olaylar karşısındaki psikolojik durumuna göre de değişebilmektedir. Bundan dolayı, kader meselesi "İnsan aklına arız olan150 en kompleks151 problemdir."
Buna göre, kaderci düşünmeyen insanın çölde yaşaması mümkün olmamaktaydı. Ikdu'l-Ferid'de geçen bir rivayete göre, çölde yaşayıp da "Araplardan kaderi kabul etmeyen hiçbir kimse olmamıştır."
Gerçek odur ki, cebir ve irade meselesi hakkındaki düşünce genel olarak her zaman ve her yerde kendiliğinden ortaya çıkmıştır. " 142 Çünkü kader konusu, bir zihniyet paradigması143 meydana getirecek düzeyde, hassas144 bir içeriğe sahiptir.
Kader problemi, İslam'dan değil, insanın insan olmasından doğmuş bir sorundur. Kısaca kader, insanlığın problemidir. "Eski yeni ne kadar filozof ve kelamcı gelmişse, bu konuda şaşırıp kalmışlardır.
Reklam
HDK'ler kendini fütursuzca pazarlamaktan hoşlanmaz ve çalışkanlıkları için fark edilmeyi umarlar.
Dört yıl süren Jungçu psikoterapiden geçmişti ve konuşmayı gerçekten iyi biliyordu. "Evet, Tanrı çok gerçektir çünkü psikolojik olan her şey gerçektir. Tanrı bizim "ebeveyn imago"muzun rahatlayıcı psikolojik yansımasıdır:'
Cevap ve kesinlik ararız. Ve bazı insanlar bu tür bir kesinliğe sahiptir, bunu ışık gibi çevrelerine yayar ve bunu paylaşmanın misyonları olduğuna inanırlar. Tartışılmaz bir karizmaları vardır ve çevrelerini etkilerler.
Bazılarınız, benim kendi spiritüel deneyimlerimden (görüler, sesler veya mucizeler, Tanrı, melekler, azizler veya ruh rehberleri ile yakın kişisel ilişkiler) ne zaman bahsedeceğimi merak ediyor olabilirsiniz. HDK'lerde bu deneyimlerin fazlası vardır. Bizim, özellikle bunların alıcısı olduğumuz düşünülebilir.
Sezgiseller çoğunlukla pek pratik değildir ve para kazanmayı iyi beceremez (sezgisel Yahudiler de dahil). Sezgiseller, kendi iş becerilerinin kötülüğünden dolayı kolaylıkla aşağılık hissedebilir ve bu konuda iyi olanlar tarafından mağdur edildiği duygusuna kapılabilir. İnsanın kendi eksikliği için başkasını suçlaması ne büyük rahatlıktır!
33,3bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.