İslam tasavvufuna göre, her türlü kendinden geçiş şuurlu düşüncenin ötesinde yalnız Allahtan gelir. Fakat o hazırlanmak için yalnız zihnin bir nokta üzerinde teksifi yetmez. Mevlevi tarikatinde olduğu gibi musi ki, raks ve taganni vasıtası ile de İlâhî ahenge varılır. «Zikr» denilen bu hazırlık hâlinde Allahın varlığına yaklaşılır
Önsöz
İslam kültür ve medeniyet tarihinde tasavvufun devamlı ve yaygın bir etkisi vardır. İslam'daki diğer ilimlerden farklı olarak tasavvuf, toplumlardaki bütün katmanlarda belli miktarda taraftar bulur. Bu miktarın artması veya azalması sosyal ve kültürel olaylarla ilgilidir. Bütün toplumlarda farklı şekilleri mevcut olan tasavvuf (gayrimüslim toplumlar söz konusu olunca mistisizm) bu özelliğiyle evrensel bir beşerî olgudur. Evrensel bir beşerî olgu oluşu toplumu oluşturan bütün bireylerin süfî veya mistik oldukları anlamına gelmez, bütün toplumlarda sûfîliğe veya mistikliğe eğilimli bazı bireylerin ve bunlardan oluşan zümrelerin mevcut olduğu anlamına gelir. İslam toplumunda bu tip kişilere sûfî-mizaç ve derviş-meşrep denir. Sûfîlik bir mizaç ve meşrep meselesidir, buna ek olarak da bir yetenek meselesidir. Tıpkı ressamlık, şairlik, bestekârlık gibi. Bu bakımdan güzel sanatlarla tasavvuf arasında bir benzerlik mevcuttur. Sanatçılar gibi sûfîler de hassas ruhlu insanlardır.
Sayfa 7 - SUFİ KİTAP ☪ 2.BASKI - MART 2017
Bir materyalist İslam' ı her zaman yalnızca bir din ve mistisizm ("sağ" bir eğilim) olarak göreceği gibi, bir Hristiyan İslam' ı her daim toplumsal ve siyasal bir haraket ("sol" bir eğilim) olarak tasavvur edecektir. Bu bakış açılarından haraketle İslam' ın nevi şahsına münhasır yolu, onun merkezi konumu belirlenebilir.
Sayfa 20Kitabı okudu
İslâm düşüncesi, şu anda olduğu gibi, uçuruma yuvarlandığında mistisizm, boşluk, bulanıklık, belirsizlik, taklitçilik, Batı'nın "şey"ine aşırı hayranlık içinde kaybolur gider.
"Mistisizm içermeyen bir din ve ateizmi reddeden bir bilimi "temsil eden İslam fark gözetmeksizin tüm insanların alakalarını cezbedecektir .
