Özellikle 19. yüzyılda Osmanlı-İslam sentezini en iyi yansıtan hareket, Süfi Nakşibendi tarikatı olmuştur. Nakşibendilik, şeriata bağlılığı vurguluyor ve mistisizmi hakiki dindarlık için bir engel değil, bir araç olarak görüyordu,
İnsan bir kere yola getirildikten sonra, gerçeklerle ve mantıkla oynamaktan daha kolay ne olabilir ki ! Ne yapsan o bir şey görmeyecek, bir şey anlamayacaktır. Eğer kazara gözünü açacakta olsa, şu yüce delille onu yine doğru yola getirmek imkanı vardır: " Bu iş böyledir, çünkü yüce führer veya dük böyle diyor !" Üstelik, faşizm ve komünizm mutsuz ve huzursuz insanlara hitap edebilme şansına sahiptirler. Acı çekmenin insanları mistisizme yöneltmesi eski bir psikolojik olaydır. Belli bir sefalet derecesinden sonra, insanoğlu artık muhakeme edemez hale gelir , derdine çare olacak mantıki ilaçları aramaz olur ve kendini kurtarma çabasına girişme cesaretini kaybeder. Bir mucize bekler durur. Bir kurtarıcı arar. Bu inandığı kurtarıcının peşisıra gitmeye ve kendini, sevdiklerini onun uğruna fedaya hazır hale gelir.
Eser, tasavvufun neliği hususunda kaleme alınmış kaliteli bir çalışma. Özellikle yazarın yakın dönemde yaşamış olması ve diğer sosyal ilemlere olan vakıflığı eseri yüksek bir yere konumlandırmış.
Eserde tarikat-tasavvuf; islam-tasavvuf, mistisizm-tasavvuf kavramlarının ilişkileri incelenmiş.
Diğer yandan tasavvufa dair eserde özgün fikirlerle de karşılaşıyoruz.
Bu fikirlere ve çözümlemelere bir çok açıdan ulaşıldığı için eserin, tasavvufla ilgili telif edilen diğer eserlere nazaran çok daha kapsamlı olduğunu ifade edebiliriz.
Lakin;
yayınevinin çevirisi bir hayli vasat. Öyle ki bir çok kavram türkçede karşılığı bulunmasına rağmen ve tasavvuf literatüründe bir karşılığı olmamasına rağmen, eserin orjinalinde bulunan kelimelerle ifade edilmiş.
linguistik (endonezce - dilbilim) ve primordial (ispanyolca - ilkel) kelimeleri böyle mesela.
Bir diğer rahatsız edici çeviri şekli ise tekrar edilen kelimelerin her kullanıldığında parantez içinde İngilizce karşılığının verilmesi. Nefs (soul) gibi...
Bu yapısal durumlar okumayı bir hayli zorlaştırmış.
...
Tasavvuf’a dair okunacak kaliteli bir eser ama öncesinde Ebu Ala Afifi’nin
Tasavvuf adlı eserinin okunması gerektiğini düşünüyorum.
...
Keyifli okumalar.
İslam tasavvufuna göre, her türlü kendinden geçiş şuurlu düşüncenin ötesinde yalnız Allahtan gelir. Fakat o hazırlanmak için yalnız zihnin bir nokta üzerinde teksifi yetmez. Mevlevi tarikatinde olduğu gibi musi ki, raks ve taganni vasıtası ile de İlâhî ahenge varılır. «Zikr» denilen bu hazırlık hâlinde Allahın varlığına yaklaşılır