Bazı insanlar, kendimizi dürüstçe yaşadığımız zaman, diğerlerinin bu "açık"tan yaralanarak bizi devirmeye çalışacakları görüşünü savunurlar. Oysa bir insan ancak kendi içinde devriksr başkaları tarafından devrilebilir.
Erkek için birey olmak beş ağırlığında bir suçsa, kız için yirmi ağırlığında bir suçtur. Birey olmaya kalkanları ana baba sevmez, öğretmen sevmez, yönetici sevmez ve her biri gücü yettiği kadar seni utandırmaya ve cezalandırmaya çalışır.
İnsanlar, kendi kendilerini, özellikle de birbirlerini sürekli kandırmaya çalışıyorlar. Dürütsüzlük konusunda, âdeta milli mutabakat ve evrensel mutabakat var.
Kendi kendimizi de gerektiğinde eleştirelim, davranışlarımızdan geribildirimler çıkaralım; ama olumlu davranışlarımızı da fark edelim, onlarla gurur duyalım. Marifet iltifata tâbidir. Çevremizdekilere çiçek atalım; arada bir de kendimize atalım.
İnsan benmerkezciliğini anlatan kısa bir hikaye...
Bir ırmağın karşısında bir adam varmış. Karşı yakasında da başka bir adam. Irmak geçilmesi zor bir ırmakmış. Bu yakadaki karşı yakadakine seslenmiş: "Hey, karşıya nasıl geçebilirim?" Karşı yakadaki adam hayretle cevap vermiş: "Ne lüzum var, sen zaten karşıdasın."
Uçurtmamı rüzgar yırttı dostlarım
Gelin duvağından kopan bir rüzgar
Bu rüzgar yüzünden bulutlar yarım;
Bu rüzgar yüzünden bana olanlar...
O ceviz dalları, o asma, o dut,
Gül gül, mektup mektup büyüyen umut
Yangından yangına arta kalmış tut
Muhabbet sürermiş bir rüzgar kadar