İsm-i Melik kelime kökü cihetiyle sultanlık anlamındadır. Bu bakımdan Allah’ın tüm kâinatın sultanı olduğunu ilân ve i’lam eder.
Tilki KitapKitabı okudu
RABBİMİZİN GÜZEL İSİMLERİNDEN EL-MELİK
“Melik” toplumu yöneten hükümdar, yönetici anlamına gelir. Yüce Allah’ın “el-Melik” ism-i şerifi, O’nun görünen ve görünmeyen âlemlerin gerçek sahibi ve hâkimi olduğunu ve bunlar üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabileceğini ifade eder. O tüm varlığın sahibidir ve O’nun hükümranlığı hem ezelî hem ebedîdir. Dünya ve ahirette hüküm O’na aittir. Bununla birlikte O, her davranışını bir kurala bağlayarak (sünnetullah) “Âlemlerin Rabbi” olma yetkisini kuralsız kullanmayacağını bildirmiştir. Dünyada sahip olduğumuzu sandığımız her şey aslında bize emanet verilmiş geçici nimetlerdir. Bizim gibi onlar da tamamen Allah’a aittir. Dolayısıyla elimizdeki nimetlerle övünüp mağrur olmayalım. Bu nimetler vesilesiyle Allah katında kalıcı olan mevkileri kazanmaya çalışalım. O’nun mülkünde bir misafir olduğumuzu unutmamalı, sahip olduğumuz nimetlerin asıl sahibini daima hatırımızda tutmalı, O’na şükretmeli, ibadet ve kulluk görevlerimizi ihmal etmeden yerine getirmeliyiz.
Reklam
İsm-i Melik kelime kökü cihetiyle sultanlık anlamındadır. Bu bakımdan Allah’ın tüm kâinatın sultanı olduğunu ilân ve i’lam eder.
İsm-i Melik
Evet, Allah’ın din gününün sahibi olduğuna, öldükten sonra diriltilmeye inanmak şüphesiz ki İslâm'ın inanç esaslarındandır ve imanın altı rüknünden biridir.
Tilki KitapKitabı okudu
16. Hafta:el-Celîl, Zü'l-celâli ve'l-ikrâm, el-Muktedir, el-Melik
O, sıfatları sonsuz derecede yüce olan, azamet sahibi, her türlü ilme sahip olan, sonsuz derecede büyüklük gösteren **Celîl** 'dir. Allah (c.c.) azametiyle birlikte, ikram sahibidir de. Bu iki mânâyı bir araya toplayan isim ise ism-i azam sayılan **Zü'l-celâli ve'l-ikrâm** dır. (Özellikle bu ism-i azamı, dualarınızda sık sık tekrar etmenizi tavsiye ederiz. Zira onun azameti ve ilmiyle halk edilen bebeğiniz, yine onun ikramıyla bugünlere geldi. Bolca okuyacağınız bu zikirle Yüce Yaratıcının, sizin ve bebeğinizin üzerindeki ikramının genişlemesi umulur.) Bu haftaki zikrimizi de dile getirelim: ya Muktedir, ya Melîk! O Allah ki, güçlü, kuvvetli, istediğini istediği gibi yapan Muktedir'dir! O, bütün varlıkları yöneten, dilediğini yapan, dilediği gibi hükmeden, varlıkların gerçek sahibi Melik'tir! (Muktedir ismi Kur'an-ı Kerîm'de Melik ismiyle birlikte anılmıştır. Muktedir ve Melîk isimleri birlikte zikredilirse umulur ki, bu isimler insanda tecelli eder ve kulun Allah'tan başka hiç kimseye ihtiyacı olmaz.)
İsimlerin Tecellisi “İmam Kuşeyrî (rahmetullahi aleyh), esmâ-i hüsnâ hakkında açıklamalarda bulunup demiştir ki: ‘Şöyle denilmiştir: Allah Teâlâ, kullarına isimlerini bildirdi; bundan sonra kullar onları söz olarak zikrettiler. Allah Teâlâ zatını yüce tuttu. Akıllar her ne kadar safileşseler de zât-ı bârinin hakikatini anlamak için fazla ileri gidemez. Çünkü hakikatler ortaya çıktığında, akıllar hayret perdesi ile perdelenmiş olduğundan, aklın Allah Teâlâ’yı müşahede halleri içinde hakkı ihata etmeye yönelmesi ve bunu talep etmesi câiz olmaz. Cenâb-ı Hak, yücelik sıfatlarını hak etmede çok yücedir; hakikatine ulaşılamaz. O, her şeyi ile tektir.’ Allah Teâlâ’nın bütün güzel isimleri insanda tecelli eder. Bu tecelliler insana, bazan tek tek bazan toplu halde gelir. Kişi ârif olunca bütün bu tecellilerin tek şahısta toplandığı da olur. Öyle ki ârif, her bir ism-i ilâhî ile insanî kapasitesi ölçüsünde ahlâklanır. Şu kadar var ki ondaki tecelliler de farklı farklı olur. Ârif bazan Melik ve Kuddûs isimlerinin tecellisine mazhar olur bazan Rahmân ve Rahîm isimlerinin tecellisine mazhar olur. Diğer isimlerin tecellisi de böyledir.” İbn Acîbe el-Hasenî (rahmetullahi aleyh)
Reklam
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.