Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İsm-i Melik kelime kökü cihetiyle sultanlık anlamındadır. Bu bakımdan Allah’ın tüm kâinatın sultanı olduğunu ilân ve i’lam eder.
RABBİMİZİN GÜZEL İSİMLERİNDEN EL-MELİK
“Melik” toplumu yöneten hükümdar, yönetici anlamına gelir. Yüce Allah’ın “el-Melik” ism-i şerifi, O’nun görünen ve görünmeyen âlemlerin gerçek sahibi ve hâkimi olduğunu ve bunlar üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabileceğini ifade eder. O tüm varlığın sahibidir ve O’nun hükümranlığı hem ezelî hem ebedîdir. Dünya ve ahirette hüküm O’na aittir. Bununla birlikte O, her davranışını bir kurala bağlayarak (sünnetullah) “Âlemlerin Rabbi” olma yetkisini kuralsız kullanmayacağını bildirmiştir. Dünyada sahip olduğumuzu sandığımız her şey aslında bize emanet verilmiş geçici nimetlerdir. Bizim gibi onlar da tamamen Allah’a aittir. Dolayısıyla elimizdeki nimetlerle övünüp mağrur olmayalım. Bu nimetler vesilesiyle Allah katında kalıcı olan mevkileri kazanmaya çalışalım. O’nun mülkünde bir misafir olduğumuzu unutmamalı, sahip olduğumuz nimetlerin asıl sahibini daima hatırımızda tutmalı, O’na şükretmeli, ibadet ve kulluk görevlerimizi ihmal etmeden yerine getirmeliyiz.
Reklam
16. Hafta:el-Celîl, Zü'l-celâli ve'l-ikrâm, el-Muktedir, el-Melik
O, sıfatları sonsuz derecede yüce olan, azamet sahibi, her türlü ilme sahip olan, sonsuz derecede büyüklük gösteren **Celîl** 'dir. Allah (c.c.) azametiyle birlikte, ikram sahibidir de. Bu iki mânâyı bir araya toplayan isim ise ism-i azam sayılan **Zü'l-celâli ve'l-ikrâm** dır. (Özellikle bu ism-i azamı, dualarınızda sık sık tekrar etmenizi tavsiye ederiz. Zira onun azameti ve ilmiyle halk edilen bebeğiniz, yine onun ikramıyla bugünlere geldi. Bolca okuyacağınız bu zikirle Yüce Yaratıcının, sizin ve bebeğinizin üzerindeki ikramının genişlemesi umulur.) Bu haftaki zikrimizi de dile getirelim: ya Muktedir, ya Melîk! O Allah ki, güçlü, kuvvetli, istediğini istediği gibi yapan Muktedir'dir! O, bütün varlıkları yöneten, dilediğini yapan, dilediği gibi hükmeden, varlıkların gerçek sahibi Melik'tir! (Muktedir ismi Kur'an-ı Kerîm'de Melik ismiyle birlikte anılmıştır. Muktedir ve Melîk isimleri birlikte zikredilirse umulur ki, bu isimler insanda tecelli eder ve kulun Allah'tan başka hiç kimseye ihtiyacı olmaz.)
ESMA-ÜL HÜSNÂ ...
🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹 Allah 'ü Teâlânın Tirmizi ’de Bildirilen 99 İsmi Şunlardır: 1- Allah: Her İsmin Vasfını İhtiva Eden Öz Adı. Kendinden Başka İlah Bulunmayan Tek Allah. Bu İsm-i Şerif, Cenâb-ı Hakk'ın Has İsmidir. Bu İtibarla Diğer İsimlerin İfade Ettiği Bütün Güzel Vasıfları Ve İlâhî Sıfatları İçine alır. Diğer İsimler İse, Yalnız
Esmaül Hüsna دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى
• Allah’ü Teâlâ’ya ancak Esmâü’l-Hüsnâ’dan biri ile dua yapılır ve ancak Esmâü’l-Hüsnâ’dan biri ile zikir edilir. • Örneğin: “Tanrım! Tanrım!” diye dua edilemez ve “tanrı, tanrı” diye zikir edilemez. Âlemlerin Rabbi Allah Teâlâ buyuruyor: • “Esmâü’l-Hüsnâ (en güzel isimler) Allah’ındır. O halde O’na, onlarla dua edin.” (A’râf, 180) • “Yer
Fatiha suresi 3. ayet
اَلْحَمْدُ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى اٰلِهِ وَاَصْحَابِهِ اَجْمَعِينَ صَلُّوا عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ صَلُّوا عَلَى طَبِيبِ قُلُوبِنَا مُحَمَّدٍ صَلُّوا عَلَى شَفِيعِ ذُنُوبِنَا مُحَمَّدٍ رَبِّ اشْرَحْ لِى صَدْرِى وَيَسِّرْ لِى اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِى يَفْقَهُوا
Reklam
Harut ve Marut (Kur’ân-ı Kerîm’de adları geçen ve insanlara sihir öğrettiklerine inanılan iki melek) Arapça asıllı olmayan Hârût ve Mârût kelimeleri (Mevhûb b. Ahmed el-Cevâlîkī, s. 629) Kur’an’da bir âyette geçer (el-Bakara 2/102). Bazı hadislerde nakledilen, tarih ve tefsir kitaplarında ayrıntılı biçimde yer alan Hârût-Mârût kıssası farklı
176 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
ESMA'ÜL HÜSNA -Manzum-
Müellif Allah'ın Güzel isimlerini, beyitlerle ifâde etmeye çalışmış. Takdim'den muradını anlamak mümkün: - "29 harfle değil, 29 milyon harfle bile ulaşılamayan hedefe aşk ehli ELİF'le ulaşıyor. Doksan dokuz ismi şiir tarzında değil, "aşk ehli ehl-i hâl şâir" edasında okumalı. *İfâde tarzı... Bahattin Yeşiloğlu bu mânâyı El-Melik İsm-i Şerifi zımnında şöyle ifade etmiş: - "O'dur mülkün sahibi dilerse indirip atar Sözden anlayan için bir harf yeter de artar" Eserde Allah'ın güzel isimlerini manzum tadında veren müellif, eserin ikinci kısmını Esma-ül Hüsna'dan Tedailer'e hasretmiş. Gayet güzel de olmuş... İyi okumalar...
Esma'ül Hüsna
Esma'ül HüsnaBahaddin Yeşiloğlu · Kökler Kitabevi · 20141 okunma
Müslümanlığın anahtarı, imanın temeli olan "Kelime-i Şehadet" ancak bu ism-i şerifle(Allah ismi ile) hasıl olur, başka isimlerle olmaz. 'Eşhedü en la ilahe illa'llah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve Rasulûh." Mesela bir gayr-i müslim, müslim olmak için "Eşhedü en la ilahe illa'llah" yerine "Eşhedü en la ilahe ille'r-Rahman" yahud "Eşhedü en la ilahe ille'r-Rahim" yahud "Eşhedü en la ilahe ille'I-Melik"... dese Müslümanlığa girmiş olmaz. Her halde "Eşhedü en la ilahe illa'llah" demesi lazımdır. Çünkü, şimdi söylediğimiz gibi Allah ismi müteferrid, yani tek ve eşsiz olarak Zat-ı Hak'kı ifade eden bir ism-i hastır. İsm-i haslarda ortaklık ma'nası düşünmek mümkün değildir. Bunun için hakiki bir tevhiddir. Fakat öteki isimler alem değildir, muayyen ve has olarak zata delalet etmezler. Ya bir sıfat veya ism-i cins gibi umumi ve kaplayıcı bir ma'na ifade ederler. Bu ma'nalarda ise ortaklık ma'nası düşünülmek mümkündür. Gerçi bu ma'nalarda da Allah tekdir ve eşsizdir. Fakat bu hüküm, ma'nasının kendine nazaran değil, dış delillere nazaran sabit olmuştur. Onun için tevhid de sarih değildir.
İsimlerin Tecellisi “İmam Kuşeyrî (rahmetullahi aleyh), esmâ-i hüsnâ hakkında açıklamalarda bulunup demiştir ki: ‘Şöyle denilmiştir: Allah Teâlâ, kullarına isimlerini bildirdi; bundan sonra kullar onları söz olarak zikrettiler. Allah Teâlâ zatını yüce tuttu. Akıllar her ne kadar safileşseler de zât-ı bârinin hakikatini anlamak için fazla ileri gidemez. Çünkü hakikatler ortaya çıktığında, akıllar hayret perdesi ile perdelenmiş olduğundan, aklın Allah Teâlâ’yı müşahede halleri içinde hakkı ihata etmeye yönelmesi ve bunu talep etmesi câiz olmaz. Cenâb-ı Hak, yücelik sıfatlarını hak etmede çok yücedir; hakikatine ulaşılamaz. O, her şeyi ile tektir.’ Allah Teâlâ’nın bütün güzel isimleri insanda tecelli eder. Bu tecelliler insana, bazan tek tek bazan toplu halde gelir. Kişi ârif olunca bütün bu tecellilerin tek şahısta toplandığı da olur. Öyle ki ârif, her bir ism-i ilâhî ile insanî kapasitesi ölçüsünde ahlâklanır. Şu kadar var ki ondaki tecelliler de farklı farklı olur. Ârif bazan Melik ve Kuddûs isimlerinin tecellisine mazhar olur bazan Rahmân ve Rahîm isimlerinin tecellisine mazhar olur. Diğer isimlerin tecellisi de böyledir.” İbn Acîbe el-Hasenî (rahmetullahi aleyh)
Reklam
.............Kendimizi Tanımaya Çalışalım........... 1 / Kalp Diriliği Kalp devamlı kendi vazifesini görmek, Rabb’ini zikretmek ister. Nefis de hep uyanıktır, hiç uyumaz ve sahibine kötülükleri emretmekten geri durmaz. Kul, Allah Teâlâ’nın emirlerine kulak verdi ise ne âlâ, aksi durumda o nefis ve şeytanı dinler. Hakk’ı işitme yolunu kapatan her
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.