Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... onu vurdular, gözümle gördüm onu ak bir zambağa binmiş gidiyordu zambak dur, sana da bulaştı kan ...
Sayfa 7 - Behçet AYSANKitabı okudu
293 syf.
10/10 puan verdi
·
22 günde okudu
Hepsi belgelerle ispatlanmış gerçekleri yüzümüze çarpan bir kitap.
Esas Duruşta Cinayet
Esas Duruşta Cinayetİsmail Saymaz · İletişim Yayınları · 201482 okunma
Reklam
Ali ismail Korkmaz
İnsan tektir, hürdür. Dizginlenmemelidir.
Sayfa 23 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
195 syf.
10/10 puan verdi
Okurken tüyleriniz diken diken olacak ve Ali İsmail'in hunharca katledilmesinden sonraki mahkeme süreçlerine kadar detaylıca yazılmış bir kitap. Bazen insan sorguluyor nasıl bu kadar vicdansız oluyoruz, nasıl bu kadar gözü dönmüş insanlara dönüşüyoruz diye. Ah Ali İsmail yüreğimizi yaktın be çocuk... Düşlerindeki gibi bir dünya olsa keşke...
Ali İsmail
Ali İsmailİsmail Saymaz · İletişim Yayıncılık · 2015142 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Türkiye'deki yargı sisteminin ne derece kör topal işlediğini anlatıyor. Devrimci Karargah isimli örgütün Ongan Müfrezesine bağlı Orhan Yılmazkaya öncülüğündeki birlikte sadece 4 kişi var. Ama bu 4 kişinin selam verdiği, sohbet ettiği herkes aynı "Devrimci Karargah terör örgütü" kapsamında haksızca sorgusuzca içeri alınıyor. Üstelik Orhan Yılmazkaya'nın selam verdiği insana da teknik takip yapılıp, onun da konuştuğu herkes terör şüphelisi olarak alınıp tutuklanıyor. Türkiye'de suçlu birisiyle sohbet etmiş olmak bile örgüt üyesi olarak yaftalanmaya yetiyor, hukukta kanıtlardan kişilere gidilmesi gerekirken, kişilerin kanıt gibi sunulduğu bir sistem işliyor. Bu koşullarda yargıya güvenilmesi tabi ki de beklenemez!
Hanefi Yoldaş
Hanefi Yoldaşİsmail Saymaz · Kalkedon Yayınları · 201115 okunma
"bağırsam ne yarar, nasılsa duymazlar ben bir kömür ocağının onulmaz göçüğüyüm içimde cesetler ve daha ölmemişler var"
Sayfa 7 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İkisi çocuk ve sigortasız, biri üç aylık hamile
Sayfa 16 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Uludağ'ın doruğunda, 2006 yılı coşku içinde karşılanır ve yeni yıl kutlamaları yapılırken; dağın eteğinde, beş kadın işçi sessiz sedasız toprağa veriliyordu.
Sayfa 16 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Balıkesirli baba Abdullah Düdüş, on yedi yaşındaki kızı Sedife'nin cesedini, fabrika önündeki bekçi kulübesinin yanında buldu. Düdüş'e göre kızı, 15 - 16 ay önce girdigi fabrikada sigortasız çalışmaktaydi.
Sayfa 16 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bir canın bedeli: 36.500 TL
Sayfa 18 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kazanan adalet değil, para olmuştu.
Sayfa 19 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bursalı Gülten, Necla, Sevgi, Sedife ve Ayşe; onlardan önce ve sonraki binlerce işçi gibi, Türkiye'nin 24 Ocak 1980'den bu yana benimsediği "neoliberal ekonomi" modelinin kurbanlarıydı.
Sayfa 19 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İlkel kapitalizmin ruhunu çağıran bu sömürüden geriye, Bursalı Necla'nin kömüre dönmüş cesedinde parıldayan bir altın kolye kaldı.
Sayfa 20 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Grizu gazı maalesef madenlerin tabi bir parçasıdır. Grizu patlamalarını yüzde yüz önlemek mümkün değildir. Dünyanın birçok yerinde bu ne yazık ki, bu işin kaderidir. Bunu sağa sola çekmeye kimsenin ne fikri ne düşünce derinliği yetmez. Niye yetmez? Senin kadere imanın yoksa ben seninle tartışacak değilim. Benim söylediğim mesele başka. Bu olayın fıtratında kaderinde bu var." - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Zonguldak Karadon'da 2010 yılında 30 madencinin ölümünden sonra...
Sayfa 23 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
" Kömür ocaklarında bu olaylar hiç olmaz diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir. Literatürde iş kazası denilen bir olay vardır. Bunun yapısında, fıtratında bunlar var. Hiç kaza olmayacak diye bir şey yok." - Başkan Recep Tayyip Erdoğan Manisa Soma"da 2014 yılında 301 madencinin ölümünden sonra...
Sayfa 23 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.