Her şeye karşı duran, karşı çıkan, durağanlığa, tekdüzeliğe katlanamayan, hem doğruyu, hem farklıyı arayan bir adam. Aylak adam. Bir anti-kahraman. Gerçek aşkı arayan, bir kızı günlerce aynı sinemanın önünde bekleyen, aynı kahvehane aynı iskemleye oturup bakan bir adam. Zengin değil paralı, tembel değil aylak.
İnsanı aşkı bulmak için bir arayışa çıkmaya zorlayan, herkese, her şeye karşı olarak aylak bir hayat sürmeye özendiren bir kitap. Nadide bir aylaklık manifestosu.
İlk 20-30 sayfasında kitaba alışmakta ve kitabı anlamakta güçlük çeksem de sonrasında içine çekti beni. Kahramanımızın bakış açısı, düşünceleri, yaşama biçimini çok benimsedim. Kitabı elimden bırakamadan okuyup bitirdim. Çok anlamlı mesajları içinde barındıran harika bir kitaptı. Muhtemelen birkaç kere daha okuyacağım. Tekrar tekrar okunulası nadir kitaplardan biridir bence. Yusuf Atılgan bu kitapla kara anlatının ustası olabilmiştir.
adako - ağaç dalı kompleksi
kuyara - kumda yatma rahatlığı