Hiçbir gerçek
yoktur ki, karşıtı da gerçek olmasın! Yani şöyle:
Bir gerçek ancak tek taraflıysa, dile getirilip
sözcüklere dökülebilir. Düşüncelerle düşünülüp
sözcüklerle söylenebilen ne varsa tek taraflıdır,
hepsi tek taraflı, hepsi yarım, hepsi bütünlükten,
mükemmellikten ve birlikten yoksun. Ulu
Gotama öğrencilerine dünyadan söz açarken,
çile ve esenlik diye ikiye ayırdı. Başka türlüsü
olanaksızdır, öğretmek isteyen birinin izleyeceği
başka yol yoktur. Ancak dünyanın kendisi,
gerek çevremizdeki, gerek içimizdeki varlık asla
tek taraflı değildir. Asla bir insan ya da bir eylem
tümüyle Sansara, tümüyle Nirvana değildir, asla
bir insan tümüyle kutsal ya da tümüyle günahkâr
olamaz. Böyle gibi görünmesi yanılmamızdan zamana gerçek bir nesne gibi bakmamızdandır.
Zaman gerçek değildir, Govinda, ben sık sık
yaşadım bunu. Zaman da gerçek değilse, dünya
ile sonsuzluk, acı ile mutluluk, kötü ile iyi
arasında var gibi görünen çizgi de bir yanılgıdan
başka şey değildir.”