Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizler kadın olarak doğduk... Erkeklerle mücadele için yaratılmadık!
Sayfa 41 - İmge KitabeviKitabı okudu
Erkekler, bir erkeğin köpeğini tekmelemesine şiddetle karşı çıkıyordu ama karısını döven bir erkeğe kimse müdahale etme zorunluluğu hissetmiyordu. Bu aldırmayışlarına buldukları garip özür de “karıkoca arasındaki ilişkinin kutsallığı”ydı.
Reklam
Bizim Tanrı yolundan ayrılmamıza neden libidomuz değil, egomuzdur. Bu yüzden Tanrı bizi istencimize boyun eğmeyen cinsel arzu ile cezalandırmıştır.
Sayfa 131 - e-kitapKitabı okudu
15. yüzyılda büyücülükle ve şeytanla sevişmeyle suçlanan kadınların sayısı büyük artış gösterdi. 1428’de Güney Fransa’nın Rhön Vadisi yöresindeki büyük cadı avında, başta gelen suçlama nedeni de şeytanla sevişme oldu ve yargılama sonunda 100-200 dolayında kadın, cadı olduklarına karar verilerek odun ateşinde yakıldı.
Fakirlik belki kadından nefreti doğurmuyor ama en azından onu güçlendirdiği bir gerçek.Erkekler işlerini kaybetmekle ve büyük ailelerini besleyememekle ya da gündemde olan başka pek çok aşağılanmayla karşılaştıklarında “esirlerin esiri” olan kadınlar, onların öfkelerinin ve düş kırıklıklarının ceremesini çekmek zorunda kalıyorlardı.
Nazi Kamplarına
ilk gelişlerinde çırılçıplak soyunmaya zorlanan ve hamile oldukları görülen kadınlar doğrudan fırınlara gönderiliyordu, içinde canlı bir yaşam taşıyan Yahudi kadının bu durumunun fark edilmesi, onun için ölüm kararı demekti.
Reklam
Kıpti Piskopos Nikiulu Johannes, daha sonraları kaleme aldığı olaylar dizisinde Hypatia’yı “halkı ve Roma valisini büyü sanatıyla büyülemek”le suçlamıştı. Akıllı, bilgili ve başarılı bir kadın, o zamanın Hıristiyan inanışına göre ancak bir büyücü cadı olabilir ve şeytanla işbirliği yapabilirdi.
İskenderiyeli Hypatia Yunan filozof, matematikçi ve astronom.
İsa, kadınları önceden belirlenmiş yasalara göre değil, onların kadınsı deneyimlerini gözeten ve kendi deneyimlerini onların yaptıklarına katan ölçütlere göre değerlendiriyordu. Musevi topluluğunda bir kadın, sadece bir erkeği çok sevmesi yüzünden taşlanarak öldürülülebiliyorduysa, bu bile niçin bu kadar çok kadının yeni bir din olan Hıristiyanlığa taraftar olduğunu gösteren önemli bir nedendir.
Kadın düşmanlığı Viktoryen küçük kız çocuğu kültünde önceki çağlarda ender olarak ortaya çıkan en karanlık güdülerle dolu yüzünü göstermişti. Çünkü burada erkeklerin, erişkin kadınlarla olgun bir ilişki kurmadaki yetersizlikleri ortaya çıkmıştı. Zorunlu olarak ortaya çıkan çok büyük cinsel şaşkınlık, kendisine başka çıkış yolları aramalıydı. Bu ise her çağda kadınların saflığına duyulan hayranlık madalyonunun öbür yüzü, yani onların aşağılanmasıydı. Londra’daki çocuk genelevlerinin korkunç sayısı, Viktoryen erkeklerin sadece küçük kızların değersiz resimlerini seyretmekle yetinmediklerini gösteren açık bir kanıttı.
Locke’un
kuramına göre, insanın davranış biçimi doğuştan gelmiyordu; onlar çevresel etkilerin sonucuydu. Zaman içinde olayların bu görüş doğrultusunda yorumlanması, insanlardaki günahkârlık dürtüsünün de doğuştan var olduğu kuramını yıktı. Bu, kadınlar için çok önemliydi. Kadın da erkek gibi doğuşta boş bir sayfa idiyse, onun “aşağılık bir varlık olduğu” da doğuştan getirdiği ya da önceden saptanmış bir karakter öğesi değil, ancak eğitiminin (daha doğrusu eğitimsizliğinin) bir ürünü olabilirdi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.