Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Dünyanın en saçma yapıtlarından biri diyebilirim. Tabi fikir benimki sadece belki beğenen de vardır ama belirtmek isterim ki altını çizebileceğim tek bir alıntı ya da hayatıma katan en ufak özelliği yoktur.
Bunun dışında psikoloji bozmaya çok müsait bir kitap. Sevgili yazar belki de dikkat çeksin diye binbir türlü cinsellik içeren şeyleri kaleme almış. Muhtemelen kendisi de bunun aksini iddia edemez.
Çocukluğumun en saçma kitabıydı.
Kimi kitaplara iyi ki kimilerine keşke dersiniz.
Keşke okumasaydım dedim.
İyi okumalar.
İlk önce kitabı merakla okudum. Genellikle Türk yazarları pek okuyamıyorum özellikle de Wattpad çıkışlı olanları. Ve niye okuyamadığımı tekrardan anlamış oldum. Birincisi Baran ve Ela ilişkisi bence çok sağlıksız bir ilişki. Ve gerçekçi gelmedi bana. Sürekli bir çatışma halindeler. Halbuki ortada kavga edecek bir şey yok. Durup dururken olay çıkartan, buluttan nem kapan karakterler var. Özellikle de birbirlerine edilen laflar yenilip yutulacak cinsten değil. Boynunu kırmamak için zor tutuyorum kendimi diye bir şey okudum ben. Kitap başından sonuna kadar klişeler silsilesi olarak devam ediyor. Yeter artık diye bağıracaktım en sonunda. Birkaç yeri geçerek atlayarak okudum zaten. Ve özellikle kız kardeş Beren'in Berk'le geçmişleri olması ve onu Ela'ya aşık olmasıyla suçlaması inanmaması olayını aynen bu şekliyle ben Jennifer Probst'un Marriage to Billionare serisinde okudum ben. Aynısı tamamen olayın. Sonuç olarak sevmedim.
Çok güzel başladı, ortalara kadar çok akıcı ve keyifliydi ama sonlara doğru her şey tahmin edilir olmaya ve sıkmaya başladı.
Yazarımız basit, klişe bir konu yazmayı göze alıyorsa o zaman kurgu ve olay örgüsü ilgi çekici ve şaşırtıcı olmalıydı. Ya da duygular çok derinden okucuya hissettirilmeliydi ne bileyim bu hikayede bir şeyler eksikti ama güzeldi de. Karakterlere kanım ısındı, sevdim. Kısaca okunabilir çerezlik bi hikaye. hem kitabın kapağı da çok güzel, şans verilmeli
Yazar tüm kitaplarında aynı örgüyü benzer karakterleri kullanıyor ve bir kaç kitabını okuyunca hep aynı kitabı okumaya devam ediyor gibi hissediyorsunuz. Tüm kitaplarında benzer eksiklikler var. Genel olarak ortalama bir yazar ve ortalama bir kitap. Ancak bu kitabın özellikle sevdiğim yönü kadın karakterin çok akıllı olmasıydı. 'saf, şapşal, zayıf' kadın tiplemesinden nefret ederim. Keşke dişli, güçlü, akıllı kadın karakterlerle daha çok karşılaşabilsem.
Öncelikle konu güzel, insana bir solukta okutturuyor. Rahatlıkla okunan ve keyif veren bir roman. Ancak yazarın dilinin bir kat daha cilalanması gerektiğini düşünüyorum. Daha fazla duygusal derinlik ve daha az ayrılıp barışma kullanarak çok daha iyi kitaplar yazabilir yazar.
Tatlış bir aşk romanı.Klasik mi klasik.Tam istediğim gibi.Sonunda mutlu olucaklarını biliyorumya deli oluyorum heyecandan.neyse kısaca;
"Dünyada bir bu bir ben kalsam ginede olmaz" büyük lafını edip bir güzel naneyi yiyorlar.
Hikaye bunun üzerinden.Ancak diğer karakterlerin de ön plana çıkması renk katmış. Gereksiz hiçbir ayrıntı yoktu.Gayet akıcı.Eğlenceli diyaloglarda mevcut.Elbette cinsellik var ve olması da gerekli bence.Ama bazı kitaplardaki gibi yazarın sapık fantazilerine maruz kalmıyorsunuz!! Gayet dozunda.Aslında sevenler icin Sarah Jio tadında diyebilirim.Umarim seversiniz.
Keyifli okumalar
( küçük bir not:
Yemek yemeği çok severim ayırt etmeksizin.Bu sebeple keyif aldığım şeyleri yemek üzerinden değerlendiririm.Kitap okumakta buna dahil.Örneğin bazı tür,konu ve yazarlar ana yemektir benim için.Olmazsa olmaz.(tarih, alan kitapları vs vs).Şiir mesela tatlıdır yiyince pişman olurum, can yakar ama karşı koyamam.Bu tarz aşk romanları da ara öğün gibidir açlığımı yatıştırır, anlık iyi hissettirir ve ana yemek gibi ugrastırmaz.Bazı arkadaşlarımın "hööö oşk romono mo okoyosooon" gibi minnoş eleştirileri oluyor bazı vakit.Evet çok severim.Ki genelde aynı anda farklı konu ve türlerde kitaplarla devam ederim.Degisen ruh halime göre, odaklanabilirliğime göre bunu ayarlıyorum ve daha faydalı olduğunu düşünüyorum. Nacizane tavsiyemdir.Kısa dedim ama uzun oldu.Çenem düştügüne göre uyku vakti geldi.Bu da burda dursun..Sevgiler)
Evet..
Yine 7 mi 8 mi versem diye çok kararsız kaldığım ve iç mücadelesi yaşadığım bir kitap. Ama üzgünüm ki bi kitapta en nefret ettiğim şeylerden biri olan yanlış anlamalar, sebebsiz direnmeler, karakterlerin kabullenme problemleri vesaire bu kitapta bolca vardı. Ben hayatımda iki karakteri de bu kadar sinir bozucu derecede inatçı bi kitap okumadım sanırım yaa. Kitabın bazı yerlerinden cidden hoşlandım ve güldüm ancak genele bakınca çok fazla bir olay tekrarlaması, bütün olayı karakterlerin kafa karışıklığına ve manasız direnişlerine dayandırma vardı ve kitap tüm malzemesini burdan alıyordu. Üzgünüm ama daha iyisini ummuştum.. Bir tık hayal kırıklığı oldu benim için.
Aranan Aşk Bulundu'dan sonra yazarın bu romanına da aynı şeyleri söyleyebilirim aslında. Yine bir kaç saatte okunabilecek, insanı güldüren bir roman. Ancak erkek karakter diğer kitabındaki erkek karaktere haddinden fazla benziyordu. Açıkçası yazarın bir kitabını daha okumaya korkuyorum. Ayrıca dilinin biraz daha düzenlenmeye ihtiyacı var. Tüm bunlara rağmen keyfiniz yok ancak bir kaç saat boş vaktiniz olduğunda sizi mutlu edebilecek, güldürebilecek bir roman.
Günümüz aşk romanları pek tarzım olmasa da historical eksikliğinden ve boş vaktimi doldursun diye bunlara baya sarmış durumdayım bugünlerde. Ve ne yazık ki çoğu tam tahmin ettiğim gibi çıkıyor. "Keşke okumasaydım, zamanım çalındı resmen!" cümlelerini baya kullanmışımdır bu tür için. Sanırım bu döngüyü kıran şimdilik 2 kitapla
