Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fenerin ışığının her zaman hayalimizdeki geleceği aydınlatmadığını tahmin etmem gerekir belki de.
Tüm başarılı kapitalist sistemler, en tepede, aşağıya doğru inen katmanları kontrol eden bir avuç insanın ve en altta da ekonomik anlamda gerçek birer köle olarak adlandırılabilecek devasa bir işçi ordusunu kapsayan, katı komuta zincirlerine sahip hiyerarşiler içerirdi.
Reklam
Modern ticari kuruluşlar bireylerin sahip olduğu tüm haklardan yararlanır, ama bireylerden beklenen sorumlulukları yerine getirmez. Aslında çalma izni vardır onların. Ekonomik bakış açısından değerlendirildiğinde o eğilimi tanımlayacak başka söz yoktur. Parasal refaha erişmek için yoksulları ve gelecek nesilleri yağmalarlar.
Sayfa 317 - April YayıncılıkKitabı okudu
Batılı ülkeler istikrarlı Afrika hükümetlerine karşı isyanları kışkırtmıştır. Hatta yasal seçimlerle başa gelmiş Afrika devlet başkanlarının suikastla ortadan kaldırılmasına ve yerlerine yozlaştırılmış, uysallaştırılmış kişilerin getirilmesine aktif olarak katılmıştır.
Sayfa 294 - April YayıncılıkKitabı okudu
Afrika’nın çekmekte olduğu acıların merkezinde, başta Birleşik Devletler olmak üzere Batı’nın elmas, petrol, doğalgaz ve diğer değerli kaynaklara erişme arzusu yatmaktadır.
Sayfa 294 - April YayıncılıkKitabı okudu
Kongo’nun tantalum madeni, yani koltanı olmasa, bilgisayar temelli ürünlerinden çoğuna sahip olamazdık. (Örneğin tantalum kısıtlaması Sony’nin 2000 yılın Noel döneminde PlayStation 2 talebine yetişememesine neden olmuştur.)
Sayfa 293 - April YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Duruma bakıldığında kulağa komik gelecek kadar yapay bir unvanla ‘demokratik cumhuriyet’ olarak anılan Kongo’ da (yani eski Zaire’de) 1998’den bu yana 4 milyon insan öldürüldü. Bu insanlar daha varlıklı olanların pahalı bilgisayarlar ve cep telefonları alabilmesi uğruna canından oldu.
Sayfa 292 - April YayıncılıkKitabı okudu
Batılı devletler ve çokuluslu şirketler sürüp giden istikrarsızlıktan ve Afrika ülkelerinin perişanlığından muazzam kârlar çıkarmakta. Ucuz işgücünün ve tarım ürünlerinin başarılı şekilde manipülasyonu, kaçırılan kaynaklar ve yozlaşmış siyasiler aracılığıyla yapılan silah ticareti, çok öte tarihlere itilen toplumsal refah ve hakları için ayağa kalkıp direnme kapasitesinden yoksun, aç ve cahil bırakılmış sivil toplum...
Sayfa 290 - April YayıncılıkKitabı okudu
Amerikalı ünlü ekonomist John Perkins'in "bir ekonomik tetikçinin itirafları" adlı kitabından birkaç alıntı; * Kendi otomobilini üretemeyen ülkeye borç verip otobanlar yaptırırız. * Sonra onlara arabalarımızı satarız. * Daha sonra bankalarını satın alırız. * O bankalardan halka ucuz krediler verip daha çok araba almalarını sağlarız. * Böylece verdiğimiz o krediyi arabamızı satarak geri alırız, hem de faiziyle... O ülkeye dünya bankası ya da kardeş kurumlardan kredi ayarlarız. Ayarlanan kredi "ASLA" o ülkenin hazinesine gitmez. O ülkede ‘proje‘ yapan bizim şirketlerimizin kasasına girer. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar, dev havayolları (havaalanları) yapılır. Aslında insanların işine yaramayan bir yığın beton yığınları oluşur ve bizim şirketlerimiz kazanır. O ülkedeki birileri de nemalandırılır. Toplum bu düzenekten hiçbir şey kazanmaz. Ama ülke büyük bir borcun altına sokulmuş olur. Bu o kadar büyük bir borçtur ki ödenmesi imkansızdır. Plan böyle işler... .......
Sayfa 26 - DevrimEkitap, İstanbul, 2018Kitabı okudu
Son tahlilde mesele, Batı’nın sorunlara kayıtsızlığında ya da çözüm getirmek için motivasyondan yoksun olmasında değil, gerçekte Afrika’nın fakir kalmayı sürdürmesini istemesiniedir.
Sayfa 290 - April YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bir sürtüşme de, bir krizde bölgeye ilk giden kim oluyor? Elbette ki yardım organizasyonları; çünkü Batı böylece, soruna yönelik herhangi bir nihai çözüm aramasa bile, ‘bakın, biz de bir şeyler yapıyoruz’, diyebiliyor.
Sayfa 290 - April YayıncılıkKitabı okudu
Afrika’daki batılılaşma belirtileri her yerde sürekli ve açık şekilde görülüyor: Kuraklıktan kırılan Kuzey Kenya’da Coca Cola tabelası olan küçük dükkanlar var; yoksullaştırılmış Afrika gençliği üstünde bolca Amerikan hip-hop aksesuarı taşıyor; insanlar kendi ülkelerinde yetişen kahve yerine, sözde ‘tadı daha iyi olduğu için’, aslında şirketokrasiyi kayıran gümrük tarifeleri ve vergi indirimleri nedeniyle daha ucuza gelen hazır granül kahveyi içiyor.
Sayfa 289 - April YayıncılıkKitabı okudu
Afrika en az anlaşılmış kıta olması nedeniyle en kolay gözardı edilmiş ve böylece yağmaya en açık hale gelmiş kıtadır.
Sayfa 286 - April YayıncılıkKitabı okudu
Afrika‘yı en esaslı şekilde sömürülmüş ve/ama en az anlaşılmış kıta kabul etmek mümkündür
Sayfa 285 - April YayıncılıkKitabı okudu
Köle ticareti insanın insana yönelik zulmünün uzun tarihi boyunca girişilmiş en dehşet verici, en yıkıcı edim kabul edilebilir.
Sayfa 285 - April YayıncılıkKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.