Sanat insanların kupkuru yaşamına yumuşaklık getiren, dünyaya daha hoşgörülü bakmasını sağlayan bir etkinliktir ve sanat yaşamı “daha yaşanır” kılan bir etkinliktir.
Sayfa 146Kitabı okudu
Sanat insanları incelik ve zerafet yoluyla birbiriyle kaynaştıran, yeni ufuklar açıp yeni kazandıran bir etkinliktir.
Sayfa 146Kitabı okudu
Bütün sanatlar, gönlümüzün soluk aldığı pencerelerdir.
Sayfa 146Kitabı okudu
Başka ülkeleri bilmem de bizde insanlar çoğu zaman sanki “anlaşmamak” için konuşurlar.
Sayfa 15Kitabı okudu
İnsanı gerçek insan yapan aklıdır, düşünceleridir, duygularıdır.
Sayfa 11Kitabı okudu
11-19 Aralık 1991 günleri arasında 80. Yaş gününüzü kutlamak amacayla Türkiye Yazarlar Sendikası ile Pen Yazarlar Derneği'nin işbirliğiyle ortak etkinlikler düzenlendi. 13 Aralıkta Ankara'da Kızılırmak Sineması'nda yapılan toplantıda Jülide Gülizar'ın sunuculuğuyla Uğur Mumcu, Mustafa Ekmekçi, Rady Fish, Asım Bezirci, Atilla Özkırımlı, Kemal Çukurkavaklı, İlyas Salman birer konuşma yaptılar.
Sayfa 56 - Çınar Yayınları, 1989Kitabı okudu
9-Jülide Gülizar: İlk kadın televizyon sunucusu.
Jülide Gülizar
Benim kuşağım, Atatürk’ün o güzelim öğretmenlerinin yetiştirdiği çok özel ve şanslı bir kuşak. Beynimiz, gönlümüz, Cumhuriyet coşkusuyla, yurt ve insan sevgisiyle dolu dolu öğrencilerdik. Düşüncelerimizde kendiliğinden doğmuş sıogan da şuydu: “Önce yurdum, ulusum, sonra ailem, sonra ben.
Sayfa 52 - Kırmızı KediKitabı okudu
Jülide Gülizar (İlk Kadın Televizyon Sunucusu
Türkçeyi iyi kullanmada gösterdiği özenle tanındı. Jülide, yabancı dile elbette karşı değildi ancak başka bir dil öğrenirken kendi dilimizi unutmamamız gerektiğini her zaman vurguladı. Tam bir Cumhuriyet kızıydı, dilin Cumhuriyet devriminin ne kadar önemli bir parçası olduğunu biliyordu.
Sayfa 52 - Kırmızı KediKitabı okudu
Jülide Gülizar ( İlk Kadın Televizyon Sunucusu)
Gözyaşları içinde şöyle haykırdı: “Bir Türk kızı okumak istiyor. Okuyamayacak mı? Jülide’nin üniversite hayatı işte bu cümleyle başladı.
Sayfa 51 - Kırmızı KediKitabı okudu
1959-1960 ders yılı Ankara'sında Liselerarası Şiir Yazma Yarışması'na Gazi Lisesi'nden (672-5 Edebiyat B) "Yaşamak" adlı şiirimin lisemizdeki elemeden geçmesiyle katılmıştım. Yarışma TED Ankara Koleji salonunda gerçekleşti. Volkan Vural'la ilk o gün karşılaştık. Benim şiirim yarışmanın beşincisi seçildi. İlk dördü bugün ne ben hatırlıyorum, ne de Türkiye. Yarışmada derece alanlara armağan kitapları birer birer sahneye çağrılarak verildi. Verilen kitaplarda verildiğine dair hiçbir işaret yoktu. Jüri üyeli yarışmacılara basmakalıp tebriklerini sunmanın ötesinde hiçbir şey söylemedi. Sadece Jülide Gülizar bana dönüp "İsmet Özel siz misiniz?" diye sordu. Ben, bu sualin arkasından ne gelecek merakıyla yüklü bir "evet" deyince, Halide Nusret Zorlutuna içten bir gülümseyişle bana "Sen şair olacaksın küçük!" (oradaki öğrencilerin en çelimsizi bendim) dedi. Bir kehanet miydi bu? Ben, sıra ömrümün bir ânında şair olma tercihinde bulunmama gelince bu yönlendirmeden etkilendim mi?
Hayır, etkilenmedim.
Sayfa 130 - TİYO, 6. Baskı, Şubat 2020Kitabı okudu
