Her insanın bir hikayesi vardır.
Bu da Lavin ve Kaanın hikayesi.
Çok büyük bir beklentiyle başladım bu kitaba.
Yaralı kitabına başladığımda anlatımı çok sade ve hafif buldum. Hatta bir yazar nasıl bu kadar düz, aşk cümleleri kurabilir ki dedim kendi kendime. Yarım bıraktım dememek için okumaya devam ettim. 200'e kadar okuyun ondan sonra isteseniz de yarım bırakamazsınız.
Kahraman bey bu kadar hafif bir kitabın sonunu nasıl bu kadar hüzünlü ve güzel bağlayabildi anlamadım.
Kitapta birde erdemimiz vardı, küçük, masum ve (spoi vermek istemediğim için o kelimeyi yazmıyorum)
Erdemin hikayesinde kendimden bir parça buldum çünkü erdemin hikayesi dayımın hikayesine çok benziyor.
O yaşamıyor ama adı yaşıyor..
Sonunda doya doya ağladığım kitaplardan biri daha oldu
Yaralı.
Bence aşık olanların ya da aşk acısı çekenlerin okuması gereken bir kitap.
Benim gibi aşk nedir bilmiyorsanız kitabı okurken sıkılabilirsiniz(bence kitap sıkıcı ama
Kitabsever abla aşkı bilmediğim için öyle geldiğini söylüyor)
KENDİME SÖZ EĞER BİRGÜN AŞIK OLURSAM BU KİTABI TEKRAR OKUYACAĞIM.
YaralıKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 20148,3bin okunma
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
"Bazı yaralar sardıkça kanar."
Her satrından kan damlayan sayfalarla başladım kitaba. Kan kaybından çırpınan kalbim, bazı satırlarda ritmini bozacak kadar hüzne boğuldu. Bazı satırlarda sabırsız kaldı.
Bitmiş aşkın "kelepçe"lerini taşıyan Kaanın, bir türlü uğurlayamadığı aşkının yarasından kanayan Lavinin hikayesidir
Yaralı
Kitabı okurken, aşk hikayesi okuduğumu değil de, bir yazarın bu satırları yazabilmesi için hangi acılardan, nasıl bir yaradan geçtiğini düşündüm hep. Alıntılamadığım o kadar vurucu kelimeler vardı ki... Aşk acısını tatmayan, yolu yaradan geçmeyen kimse bu duyguları anlayamaz dersem, çok mu ayıp etmiş olurum?
Hayat dersi veriyor bazı satırlarıyla kitapta yazar okuyucusuna. Erdem'den erdemli kelimeler okudum ben. Necdet ağabey vardı bir de. Çiçek almayanların çiçekçisi Necdet ağabey.
Canım yandı bir bölümünde. Seven bir kadının arşı inleten çığlıklarıyla tıkandı kulaklarım sandım. Ağlattı beni Lavin. Sevdiği için kendinen geçmek nedir okurken bir daha anladım.(Spoiler değil yazdıklarım. Okursanız siz de anlarsınız)
Daha da yazardım ama, okumanızı tavsiye ederim. Beni sarstı
Bambaşka sizi acayip hikayelerin içine sokuyor.
Kitabın arka sayfa yazısını okuyunca kitabı mutlaka okuma hissine kapılıyorsunuz. Arka kapakta yer alan şu sözlere bakar mısınız: "Ne sen gidebiliyorsun, ne ben kalabiliyorum", "ne seninle ağlayabiliyorum, ne de sensiz gülebiliyorum", "sen aşka aşıktın, ben üstüme alındım"...
Önerebileceğim güzel bir kitaptı.
BambaşkaKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 20124,278 okunma