Bu akşam durakta beklerken önümde bir beleediye otobüsü durdu. 70 yaşlarında bir kadın gideceği yerin tersi istikametinde otobüs bekleyip binmiş. Şoför "yolun karşısına geçir de filanca yere giden otobüse bindir" dedi. Kadının elini tutup durağa götürdüm. Şans bu ya, bu sırada iftara on dakikadan az kalmış. Bu yaşlı kadınla yarım saat durakta bekledim. Gelen her otobüse el kaldırdım. Dolmuşların arkasından küfür ettim. Dini bütün müslüman Şoförler muhtemelen kendi deyişleriyle bu "canlı cenaze" için "ya parası yoktur veya ücretsiz kart basıyordur, hem de iftar vaktinde değmez, ezan okunmak üzere, uğraşamam" diyerek durmadılar. Durdurduğum dolmuş benim binmediğimi, kadın için durdurduğumu görünce başım daha kapıdayken basıp devam etti. Yarım saatten fazla bir süre geçti. Biri durdu, ve kadını aldı nihayet.
İftara yetişecem diye ne can güvenliği bırakırlar ne hız/trafik düzeni kuralı. Ne tahammül ederler, ne sabır ederler. Ne nezaket bilirler ne yardımlaşma bilirler. Yokluk görmek, yokluğa talimli olmak için oruç tutarlar ama iftar sofralarında yok yoktur. Gün yüzü görmemiş küfürler ederler. İnsanların suratına tükürür gibi bakmayı hak görürler. Tok olandan nefret ederler. İradesini terbiye etmek için tuttuğu orucun stresinde günde yirmi kalp kırarlar. Sonra vay efendim inancım, vay efendim güzel ahlak.
Allahım tutmayıp iftar saatinde tahammül ve sabırla yaşlı bir kadına yardımcı olmaya çalışıp cehennemlik olduğum için binlerce şükürler olsun sana. Nasıl?