#İstanbulsözleşmesiyaşatır
“Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!"
Mustafa Kemal Atatürk
“Kadına Şiddete Hayır” ve “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” Okuma etkinliği #80024404 kapsamında İstanbul Sözleşmesini okudum. Ülkemizde
Dağdağan Türküsü
Sistem dışına itilmiş, çaresiz bir genç...
O, güçlü olmayı haklı olmaya yeğleyen bir tarihin asimliasyonuna maruz kaldı. Genç dimağı, her gün biraz daha etkisi altına alan Neo-Liberalizm yeryüzünü bir ahtapot gibi sararken, Davut, son nefesine kadar direnmeyi sürdürüyor. 21. Asrın ilk çeyreğinde kendini fazlasıyla hissettiren "Diplomatik Bireysel İstemsizlik", gelenek ile moderniteyi, köylü kadın ile neo-liberal kadını karşı-karşıya getiriyor; kişilikler farklı bir kimliğe bürünürken zayıflıyor... Hatalarıyla yüzleşmekten korku duyan insanlar için kurulan her iletişim, geçmişle yüzleşme fırsatına dönüşüyor ve anın sorgusu, geleceğin kurgusunu engelliyor.
Tut elimden kaldır düştüğüm yerden
İrfanımı düş eyle kemlik etmeden
Muradım muradındır
Dağdağana dağdağana
Tuttum elini kaldırdım yerden
Düşledim irfanın muradımdır
Kemlik de n'ola yüreğim paktır
Dağdağana dağdağana
Yakın zamanda vuku bulan, medrese (Kur'an kursu) talebesi genç bir erkek kardeşimizin yaşadığı ibretlik hadise👇
Henüz 20'li yaşlarında olan kardeşimiz bir müddet İslami ilimleri tahsil ediyor. Fakat ailesinin maddi durumunun yetersiz olması saikiyle eğitimini yarıda bırakıp çalışmaya karar veriyor. Bir süre inşaatlarda amelelik ediyor.
Doğuş sinan coşkun
youtu.be/t74K1Ieedv8
Kadınım
Göğsümde biraktiğin acıya rağmen
Ağlarken yüz üstü yatabiliyorsam hayla
Yinede iyi insanlarla karşılaş diye dua ediyor sam Allaha sana olan sevdamdandır bilesin
Hakkında kötü bir baht dileyecek kadar
Assagilamayacagim kendimi
Bu dünyada kim ne yaparsa bir tek kendine yapar
Birinde iyi kalmak da
Yorulmuşsundur. Bazen boş gün yaratırsın kendine. Bugünkü boş günden hoş bir şey çıktı. Bu başıboşluğa ortak edecek birilerini de buldum. Bakınız, aşağıda:)
(Kiminizden bahsetmeyi unutmuş olabilirim, yazım yanlışı yapmış olabilirim; dedim ya boş günüm. Hoş görün.😊)
Ece Temelkuran’ın BU DA GEÇER’inden rastgele, şansınıza
1000kitap'ta çoğalan nefret suçu üzerine
Ne idüğü belirsiz bir şeriatçı tv kanalından ''feministleri ve lgbt'leri katledin'' çağrısı yapılıyor.
Bu sitede bile son 2 gündür aynı söylemler kopyala-yapıştır şekliyle bazıları tarafından yayılıyor.
Kimi de Medeni kanunu hedef alıyor.
Derdiniz nedir?
- Kadın-Erkek eşitliğini sağlayan medeni kanundan mı rahatsızsınız?
- Medeni kanuna rağmen toplumsal alanda ikinci sınıf insan konumuna itilen kadınların haklı mücadelesini veren feministlerden mi rahatsızsınız?
- Nefret suçu işleyerek, sizden olmayan insanları katletme hakkını kendinde bularak cennete mi gideceksiniz?
Karşıma kul hakkıyla gelmeyin diye net bir şekilde sınır çizilmiş olmasına rağmen insanların yaşama haklarının ellerinden alınması (alınmak istenmesi) nasıl bir sapkınlıktır... Asıl tehlike, asıl helak olma hali bu zihniyetin varlığıyla gerçekleşmektedir.