![Selîm Gök[h]an](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1266784_1716810810_ALLmw.jpg){kind=small}
Tesettür bir kadını alçaltmaz;
onu ancak yüceltir, hayâ ve iffetini korur.
Modern cahiyyenin kadına verdiği zarar; ilkel cahiliyyenin verdiği zarardan daha büyüktür. Biri kadını yok sayıp, diri diri toprağa gömerdi, diğeri kadına, sen varsın, özgür ve değerlisin diyor. Ancak kendin olarak değil. Soyunmalı, estetik yapmalı, erkekleri kendine baktırmalısın 'Sen önemlisin’ diyor. Fakat onu boya ve ameliyatla bambaşka bir hale sokuyor. ’Madem değerliyim neden olduğum gibi kabul etmiyorsun beni’ diye sormak kadının aklına gelmiyor. Biri kadına yoksun diğeri varsın ama yoksun diyor. İkinci cahiliyye çok daha tehlikeli.
İslam ise kadını kendi öz kimliğiyle kabul eder. Değerli olman imanın, salih amelin ve insanlığa olan faydan oranındadır diyip yol gösterir. İslam kadına 'tesettüre bürün' der. Çünkü değerli olan herşey saklanır ve sakınılır. Mescidlerde namaza katılır, zekât verir, iyiği emreder, yaralıları tedavi eder, islami mücadelenin her alanında aktiftir. Ne kimsenin hanımı nede kızı olduğundan değil, iman eden ve salih amel işleyen bir birey olduğundan değerlidir. Türkiye halkları ifsad edilirken işe din ve namustan başlandı. Atatürk, Kazım Karabekir'e bunu açıkça söyledi... Tevhid davetçileri işe bozulan yerden başlamalı, toplumun dinini yani tevhidini, namusu yani kadın ve iffet algısını ıslah etmelidir.
Tesettürden mahrum olan ve namahrem ile aynı mecliste olmaktan çekinmeyen kadın; fıtrat-i aslıyyesi olan hikmeti kaybediyor, ruhundaki kadınlığı hiç edip, nikahlısı dahi olsa erkeğine yalnızca şehvetini teskin edecek bir et ve kan yığını oluyor.
