Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünya Edebiyatına Dair Mutlaka Bilmeniz Gereken 16 Önemli İlk Eser.( ALINTI).
Edebiyat tarihine baktığımız zaman pek çok önemli eseri bünyesinde barındırdığını görürüz. Romanların, öykülerin, şiirlerin ve oyunların yazınsal çalışmaları tıpkı hayat gibi bir süreç içerisinde gelişip ilerlemiştir. Her bir türün günümüzdeki birikimi, aslında o türün ilk zamanlarına dair ipuçlarını da beraberinde getirir. Temeldeki mantığın
Bir Yağmurumuz Olamadı
Caddenin sonuna yaklaştık. Sigara paketini avcuma bıraktı. Çakmağı da uzattı. “sen çıkmaz sokaklardan çıkacak kadar cesur değilsin” sustu. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Sesi zehir gibi acıydı. Yutkundu. İnce ve kısa parmakları yüzüme yaklaştı. Tenime dokundu. Başını hafifçe sola eğdi, gözleri doldu. Dudaklarımı okşadı “çok sevdiğin kadınlar olsun hayatında, sen güzel seversin”. Onlarca yazımı okumuştu. Hepsinin başka kadınlara yazıldığını bildiği halde, en sevdiği cümleleri seçer, altını çizerdi. Birlikte imla hatalarını düzeltirdik. Boş zamanlarımızda, kordonda çimenlere uzanır, sigaramızı paylaşır, geleceğe dair, bütün hayallerimizi kurgular, detayları konusunda tartışırdık. Benim dediğim olurdu sonunda. Sığındığı limanın bir tuğlasını bile kırmaktan çekinirdi. Titizdi. Bir karışını bilmediği İstanbul’dan en az benim kadar nefret ederdi. Ne zaman İstanbul’dan bahsetsem, hem hayretle dinler hem de ufacık gözlerinin içindeki hayat dolu bakışlarına gölge düşerdi. Zannediyorum, korkuyordu. Sevememiştim, kendime ilk kez bu kadar öfkelendim. Yüzünde huzura dair onlarca tomurcuk vardı, ben hepsini görmezden gelmiştim. Aynı sokakta değildik, olamadık. Benim çıkmaz sokaklarımda dolandı, geç geleceğimi bildiği halde tren garlarına erkenden koştu. En sevdiğim parçaları sevdi, en sevdiğim şehirleri haritalardan ezberlerdi. Pürüzlü gülüşlerinin bir yanına hep beni katmıştı. Bense bir yağmuru ona çok görmüştüm. Yutkunamadım. Pişman oldum. Adımlarım birbirine dolandı. Islak kiremitler kurudu, telefon kulübelerinin kirli camlarını onlarca yağmur yıkayıp geçti. Bir yağmurumuz olamadı..
Reklam
Nereden başlanır dahası nasıl başlanır. Ben bu ara bu kadar çok öfkeyle dolup dolup taşarken ve asla boşalmazken. Bir kitap açıklaması, özeti şusu busu yok bu yazıda. Zaten burayı açma amacımda kendime dair bir köşe olmasından ileri gelmekteydi. Malum biz insanlar, birbirimizin köşelerini kapmakta, birbirimize nefes aldırmamakta o kadar ustayız ki. Bazen bas bas bağırarak ' Daraldım lannn! Durdurun şu Dünya’yı' demek geliyor içimden. Yani demem o ki siz bu yazıyı okuyun diye açmadım ben burayı. Benim bazı zamanlarda, bazı şeyleri kusma isteğimden ileri geldi... Neyse anlatmak istediğim burayı şu yüzden açtım demekte değildi... Ben size "kadınlara düşman kadınlardan" bahsetmek istiyorum biraz. Aslında ben bunları yazarken bu yazının başlığını da değiştirmiş olacağım kimse fark etmeden. Siz hiç karşılaştınız mı bunlarla? Ara ara denk gelirdi bana da hiç tam olarak kavrayamamıştım varoluşlarını... Varla yok arası bir şeydiler benim için. Şimdi öyle değil ama baya kanlı canlı karşımdalar boylarını poslarını, saç rengi, göz rengi Allah nasıl yarattıysa artık tarif ederim size. Ete kemiğe büründüler, yanımda yakınımda insan gibi göründüler. Ben bunları tanımadan önce hemcinslerimin yılmaz savunucularındandım şimdi o kadar değil. Her kadını kendin gibi sanma lafını ayna karşısında kendime bin kere tekrar ettim. Devamı için-yaseminkebabci.blogspot.com.tr/?m=1
Emire Nişli
SMYRNA AMAZON KRALİÇESİ (İZMİR) Ah! İzmir'im, canım İzmir'im, SMYRNA ...20 yıl kavuşma hasretiyle yandığım özel şehrim benim. Denizine, kıyısına, kokusuna, insanına, taşına, toprağına. Allah'ım her şeyine yandığım şehrim. Şimdi nefes alabildiğim ve ruhumu yeniden besleyebildiğim aşık olduğum aşkım SMYRNA.
Frida Kahlo’nun Diego Rivera’na Yazdığı Mektup: Diego Rivera’ma. Seni sevmeye başlayalı çok uzun zaman oldu. Küçük bir kız çocuğu idim, seni sevmeye başladığımda. Şimdi ise bedeni çürümeye başlayan yaşlı bir kadınım. Bütün bedenler çürüyor aslında Diego’m. Eskiyor bütün bedenler. Ama acı çeken yüreği var ise bir bedenin, daha hızlı çürüyor o
Eski zamanlarda Almanların yaptığı gibi, güç ve nazik meselelerde kadınlara danışmak hiçbir surette hafife alınacak bir mevzu değildir, çünkü onların meseleleri kavrayış ve değerlendiriş şekli bizimkinden oldukça farklıdır. |Arthur Schopenhauer - Aşka ve Kadınlara Dair
Reklam
15- Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı aranızdan dört erkek şahit isteyin; eğer şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun (hapsedin). 16- İçinizden fuhuş yapan iki tarafa (erkek ve kadına) eziyet edin; eğer tövbe edip kendilerini düzeltirlerse, artık onlardan vazgeçin (eziyet
Âdet Gören Erkekler Olsaydı… Gloria Steinem’ın ilk defa 1978’de Ms. dergisinde yayınladığı ve aşağıda çevirisini bulacağınız bu yazısı hala güncelliğini ve komikliğini koruyor. — Hindistan’da yaşamanın bana öğrettiği şey, dünyanın beyaz azınlığının bize açık tenlilerin daha üstün olduğu yalanını yutturmak için yüzyıllar harcadığı. Halbuki
Geri135
540 öğeden 526 ile 540 arasındakiler gösteriliyor.