Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadınlara dair...
Sevgilerini ifade etmekte sınır çizen erkeklerin aksine, kadınlar için duyguların kişisel ifadesi çok önemlidir.
Moderniteye kurban edilen kadın; bedeni ve fikriyle...
Özetle; farklı toplumlarda ve zamanlarda bazı şeylerin mağduru olsa bile her kadın, anne veya eş olarak bir değere sahipti. Fakat modern kültür kadını layık olduğu değere kavuşturuyorum söyleminin arkasından cinsel bir metaya dönüştürmüş, kadın, erkekleri baştan çıkaran bedeniyle bir değer ifade eder hâle gelmiştir. Çekicilik, cazibe artık olmazsa olmaz değerlerdir. Güzellik dayatması altında tüketim nesne- sine dönüşen kadınlara medya aracılığıyla bir yandan güzel, seksi ve erotik olmaları yönünde açık mesajlar tekrarlanarak verilirken, diğer yandan da erkekler tarafından arzu edilen bir nesne olmaları gerektiğine dair örtük mesajlar verilmektedir. Halbuki dünün dünyasında kadınların ne 35 yaş sendromları vardı ne bacaklarındaki selüliti görürler ne de gözünün altında kırışıklıkların oluştuğunun farkına varırlardı. Çünkü onların dünyasında ve zihniyetinde kadını değerli kılan şey bedeniyle değil, kişiliğiyle ve ailevi-toplumsal rolleriyle ilgiliydi.
Reklam
Psikiyatrist, Hitler’in motivasyonlarını ve doğasını anlamak için üstün gayret gösterdi. Mondorf’ta ve Nürnberg’deyken, Hitler’in iş arkadaşları, doktorları, sekreterleri ve Nazi liderinin hayatına dair yakından bilgisi olan herkesle görüşme yapmıştı. Vardığı kanaate göre: “Hitler, kendi yeteneğine çok fazla inanmış, megalomanlaşmıştı. Üçüncü Reich’ı başarıya götürebilecek tek kişinin kendisi olduğuna inanıyordu. Bazen de vazifesi için kendisini Tanrının seçtiğini hissediyor gi­biydi.” Hitler’e karşı gelen herhangi birisi, liderin korkunç öfkesiyle karşılaşıyordu. Kelley’ye göre, Hitler’in özel hayatında nazik ve yumuşak konuşan, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara kibar davranan biri olması, iyi yemeği ve hayatın diğer basit zevklerini sevmesi, megalomanlıkla tutarlı değildi.
Sayfa 192 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Erkeğe dair...
Erkekler, kadınlara "Haklısın" dedikten sonra, susmalı, sakin ve kabullenici olmalıdır. Kadınları kazanmanın tek yolu budur.
1870lerde ıspartada bulunan şeyhlere dair..
Beledî reisliğim zamanında Mağribî dedikleri bir şeyh-i meçhul-ül-ahvâl Isparta’nın cebel-i hâcâtı itikat olunan “Sidre” dağında çocuğu olmayan kadınlara çocuk nüshası ve ilacı dağıttığını işittiğimde herifi celp ve hârice tard ve sevk ettirirken; -Ben çıkacağım fakat bu memleket batacak demesiyle -Pekâlâ sen içinde bulunmayasın sana iyilik ediyorum cevabını verdim idi. Ve yine diğer birinin bir limon içinden üç altın çıkaracağını ve bu limonları birer liraya satacağını ilân ettiğinde herif hakikaten muvacehemize ortasından bana kestirdiği elindeki bir bütün limondan üç lira çıkmış idiyse de liraları evvelce nasıl ustalıkla yerleştirdiğini anlayarak bunu da memleketten çıkarırken hacıdan, hocadan bir çok muteberân ricada bulunduklarına ve daha pek çok emsaline tesadüf ettiğim olmuştur.
"Âlemlere rahmet için gönderildi dediler, inandım. Araştırdım; insanlara işkenceyi emrettiğini, karşı çıkanları en acımasız yöntemlerle öldürttüğünü, kollarını bacaklarını parçalattığını, kendisine muhalefet edenlere militanlarını gönderip özel planlarla suikast düzenletip katlettiğini, rahmet peygamberi olarak kendisine inananlara
Sayfa 203 - e-bookKitabı okuyor
Reklam
KADINLARA GÖSTERİLEN HÜRMETE DAİR
Kadınlara hürmet edelim, efendiler... Kadın kısmı hürmete şayandır. Fakat ezkaza ben kadın olarak doğsaydım erkeklerin bana, sırf kadınlığım için, itibar etmelerine kızardım, hiddetlenirdim, ifrit olurdum... Düşünün bir kere, iriyarı, enine boyuna, pehlivan gibi, pürsıhhat bir kadınsınız... Tramvaya biniyorsunuz... Tramvayda oturacak yer yok... Derhal, sıska, cılız, ipince, sülük gibi, burnunu sıksan canı çıkacak bir erkek ayağa kalkıyor, size yerini veriyor... Bu ikram ve itibar ne için?.. Siz, yarım saat, yahut bir çeyrek ayakta duramayacak kadar zayıf bir mahluk musunuz? Size yerini terkeden erkekten daha mı berbat bir haldesiniz? Hayır! Sadece kadınsınız... Yani, ne kadar sıhhatli, dayanıklı olursanız olunuz, zuafadan sayılırsınız, muhtac-ı himaye addedilirsiniz.
Sayfa 148 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Günümüz genç kızları, bedenlerinden feminizm öncesindeki kadınlar kadar nefret ediyorlar. Feminist hareket çeşit çeşit kadın yanlısı dergi yayımlasa da tüm kadınlara alternatif güzellik kavramları sunan feminist eğilimli bir dergi hiçbir zaman çıkmadı. Alternatifini sunmadan cinsiyetçi imgeleri eleştirmek eksik bir müdahaledir. Eleştiri kendi
Sayfa 49 - bgst yayınları
Öncelikle,kötü düzen kaostan iyidir denir. Tarih sayfaları bu kaidenin ehemmiyetini gösteren ibret tablolarıyla doludur. Ulema,iktidara geliş biçimi meşru olmasa bile,tarihi tecrübe ve olguyu dikkate alarak otoriteye itaati benimsemiştir. Bundan dolayı statükocu olmakla dahi suçlanmışlardır. Fakat İslam tarihinde Kerbela hadisesi gibi birçok acı
Kadınların eşitliğine dair muazzam ilerlemelere karşın, genç kadınların cinselliği şaşırtıcı bir paradoksa takılmış durumda. Genç kadınlara tahrik edici kıyafetler satılıyor ama kendi klitorislerini nerede bulacakları öğretilmiyor. Birçok kız, erkek arkadaşına oral seks yapıyor, ama karşılığında erkeğin aynısını yapmasına izin vermeyecek kadar bedeninden rahatsız oluyor. Kadınların yalnızca seksin olumsuz sonuçları ve riskleriyle değil, kendi cinsel hazlarıyla ilgili bilgiye de erişmeye hakları ve ihtiyaçları olduğunu söylemek bugün bile radikal bir eylem sayılıyor.
Reklam
Yüce Allah, insanı erkek ve dişi olarak yaratmıştir. Kadını erkeğe, erkeği de kadına eğilimli ve arzulu kılmıştır. Bu gerçek, Kur’ân‐ı Kerîm’de Rabbimiz tarafindan  şöylece açıklanmaktadır: “İnsanlara/Erkeklere, kadınlara sâhip olma sevgisi/tutkusu…, güzel gösterilerek içlerine sindirildi…”
Beyler okumalı
Resûl-i Ekrem Efendimiz bu hadisiyle “Kadın kaburga kemiğinden yaratıldığı için huyu da kaburga kemiği gibi biraz eğricedir. Ona istediğiniz şekli veremezsiniz!” demek istemiştir. Bu durumda Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), bu sözüyle kadının yaratılışına dair biyolojik bilgi vermekten ziyade kadınlarla nasıl geçinmek gerektiğini anlatmak istemiştir. Şiddet kullanarak kadının arzu edilen seviyeye getirilemeyeceğini belirtmiştir. Bunun yerine kadınlara ülfet ve şefkat yolunu kullanarak davranmayı tavsiye etmiştir. Şu kadar var ki erkek kendisi ve ailesini cehennem ateşinden koruyacak şekilde dikkatli davranmalı, kadının dünyasına ve âhiretine zarar verecek hususlarda doğruyu anlatarak ona yardımcı olmalıdır.
“Kadınlar hiç bu denli görünmez olmamışlardı. Sokaklarda, çarşılarda kadınlara hemen hemen hiç rastlanmıyordu artık. Şehir hayatından kadınlar tamamen çekilmiş gibiydi. Yanında erkek olmadan hiçbir kadın sokağa çıkamıyor, tek başına dolaşamıyordu. Eskiden, örtünen kadınlara uzun, geniş şallar, eşarplar ya da çador yeterken, şimdi yalnızca ipliksi parmaklıklarla gözleri kafeslenmiş olarak kumaştan bir çadıra döndürülmüşlerdi. Gövdelerinin hiçbir kıvrımı, karanlık bir in gibi içinde barındıkları o kumaş tepelerini aşıp insana, onların kadın olduklarına dair bir şey söylemiyordu. Kımıldayan, hareket eden, yürüyen kumaştan çadırlar yalnızca... Tek varlıkları yürürken çıkarttıkları kumaşların hışıltısı... Gövdelerini bunlar fısıldıyor.”
Bir kadınla bir erkeğin heyecanlarının bir ürünü olarak ortaya çıkan aile­nin sonunda aynı heyecanın yok olduğu yere dönüşmesi, babamı, başka kadınlara yönelmenin dışında, zihinsel bir faaliyete de zorlamış olmalı. Yani, "Felsefenin bu konuda da söyleyecek bir şeyleri olmalı."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.