Bunca koşturma, bunca yaygara, vaveyla, bunca tasa, keder, sefalet ne için?
Sayfa 35 - Say yayınlarıKitabı okudu
Aşkın tımarhaneye düşürdüğü insan sayısı az değildir
Sayfa 33 - Say yayınlarıKitabı okudu
Aşk, bir dış sebebin tasavvuru eşliğinde ortaya çıkan bir iç ürpermesidir.
Spinoza
Sayfa 32 - Say yayınlarıKitabı okudu
İşte Facebook dayılarının çürüttüğü o tez
Bir erkek ve bir kadın arasındaki fark şudur: Kadın, yaşlandıkça kendini daha çok kadınlara dair işlere verir, erkek ise kadınlara dair olan şeylerden daha da uzaklaşır
Sayfa 24
Ne var ki kimsenin bilmediği ölümle ölüp gittiler.
Sayfa 32 - Say yayınlarıKitabı okudu
"Yalnız hakikattir güzel olan; sadece odur sevilmeye değer."
Sayfa 30 - Say yayınlarıKitabı okudu
Medium tenuere beati.
(Ne mutlu orta yolu tutanlara.)
Sayfa 26 - Say yayınlarıKitabı okudu
"Çünkü insan tabiatı bizi başkalarının görüşlerine değeri ne olursa olsun aldırmayacak derecede bağımlı kılar.”
Sayfa 24 - Say yayınlarıKitabı okudu
Rien n’est beau gue le vrai; le vrai seul est almable.
(Doğrudan başka hiçbir şey güzel değildir; sadece doğru sevilmeye değerdir.)
Sayfa 13 - Say yayınlarıKitabı okudu
Çookk güzel konuştu ya
Erkekler için bunun anlamı genelde şudur: Her kadın farklı bir derecede, irrasyonellik ve mantık noksanlığının egemen olduğu bir "isterik"liğin pençesindedir. Nasıl bir basite indirgeme ve kendini kandırma! Fakat, kadınlara karşı sergiledikleri işte bu küçümseyici tavır sayesinde erkekler, "güç" ve iktidarın gerekli olduğuna dair delice iddialarını sorgulam aktan kaçarlar.
Güç "anlayışı", kadının samimiyeti, yardımseverliği, yaratma isteği, canlılığı ve şefkati ile taban tabana ters düşerken, onlardan parçalanmamalarını nasıl bekleyebiliriz? Genel mantıksal beklentilere uymamanın, boyunduruk altına girmemenin bedeli tutarsızlıkla suçlanmak olabilir. Erkeklerin "mantığı" bu tür "tutarsız"
çözümleri reddeder, kendini tutarlı görür.
Demek istediğim , dünyada hâlâ anlaşılmazlık ve tutarsızlık olduğuna şükretmeliyiz, çünkü bunlar bizi yaşama bağlayan şeylerden geriye kalanlardır.
Sayfa 99 - Çitlembik YayınlarıKitabı okudu
