Güçlü kadınların bakışları sert olur . Gözyaşlarını kimseye göstermezler . Güçlü kadınlara ulaşması da zordur . Hele de kırılmış haline denk geldinse vay haline ... önce güven , sonra sevgi gelir onun icin .
Ama sen yine de onların sert duruṣuna bakma , kanadı kırıktır onların ...
Evliliği çok güzel anlatan bir görsel.
1. Friedrich Nietzsche: "Evlilik, iki insan arasında bir hapishane ve sıkıntı kaynağıdır."
2. Arthur Schopenhauer: "Evlilik, bir erkeğin ve kadının en büyük hatalarından biridir."
3. George Bernard Shaw: "Evlilik, bir insanın yanlış tahminlerini iki kişinin hayatı boyunca sürdürmesidir."
4. Oscar Wilde: "Evlilik, iki kişinin birbirlerini anlaşılmamakta oldukça yetenekli olduklarına dair bir kanıttır."
5. Søren Kierkegaard: "Evlilik, iki kişinin birbirlerine ilişkin yanılsamalarını resmi olarak onayladıkları bir sözleşmedir."
Simone de Beauvoir'un evlilik ve cinsiyet rolleri üzerine söylediği bazı önemli sözler:
1. "Evlilik, kadınlara özgürlüğü vermez, onları sadece bir başkasına bağımlı hale getirir."
2. "Kadınlar, kendi kimliklerini bulmak ve kendi amaçlarını gerçekleştirmek için evlilik dışı seçeneklere de sahip olmalıdır."
3. "Geleneksel evlilik kurumları, kadınları erkeklerin isteklerine tabi kılarak onların özgürlüklerini sınırlayabilir."
4. "Kadınlar, evlilikte kendilerini bulmamalı; kendi bağımsız kimliklerini ve amaçlarını keşfetmelidirler."
5. "Evlilik, kadınları ikincil ve bağımlı konumda tutabilir; bu nedenle kadınlar kendi hayatlarını yönlendirebilecekleri seçenekleri aramalıdırlar."
Roche'un sakinleştiricilerini kadınlara erkeklerden
Tıpkı Creedmoor'un koğuşlarında kadınların erkeklerden sayıca fazla olması gibi, şimdi de doktorların Roche'un sakinleştiricilerini kadınlara erkeklerden çok daha fazla reçete ettiği ortaya çıktı ve Arthur ile meslektaşları bu olguyu değerlendirerek Librium ve Valium'u kadınlara agresif bir şekilde pazarlamaya başladı. Valium'un tipik bir reklamında ideal hasta tanımlanırken "35 yaşında, bekar ve psikonevrotik" deniyordu. Librium'un ilk reklamlarından birinde kucak dolusu kitap taşıyan genç bir kadın gösteriliyor ve üniversiteye gitmenin getirdiği rutin stresin bile en iyi Librium ile giderilebileceği öne sürülüyordu.
15. Yûsuf'u götürüp kuyunun dibine bırakmaya karar verdikleri zaman biz de ona, "Andolsun, (senin Yûsuf olduğunun) farkında değillerken onların bu işlerini sen kendilerine haber vereceksin" diye vahyettik.
16. (Yûsuf'u kuyuya bırakıp) akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler.
17. "Ey babamız! Biz yarışa girmiştik.
bol miktarda yumurta, biftek ve taze sebze içeren bir diyet
Bununla birlikte, tüm "sıradan kadınlar" sağlıklı, neşeli, iyimser bir tutuma ve iyi yapılmış giysilere sahip olsalardı, kozmetik endüstrisinin yok edilmesine doğru uzun bir yol kat edecekleri doğrudur. İyi bir sağlık, iyi bir vücut, temiz bir cilt, pırıl pırıl gözler, parlak saçlar - tüm bunlar öncelikle iyi bir diyetten gelir - çok fazla ekmek ve patatesten oluşan nişasta dolu bir diyet değil, bol miktarda yumurta, biftek ve taze sebze içeren bir diyet. Ve neşeli, iyimser bir tutum, geleceğe yönelik perspektifleri olan mutlu bir yaşamın ürünüdür. Kapitalizm tüm kadınlara bunları sağlayabilir mi?
[However, it is true that if all the ''ordinary women'' had good health, a buoyant, optimistic attitude, well-made clothing, it would go a long way toward the destruction of the cosmetics industry. Good health, a good figure, a clear skin, sparkling eyes, lustrous hair -all these things come first of ali from a good diet - not a starch-filled diet of too much bread and potatoes but a diet that includes plenty of eggs and steak and fresh vegetables. And a buoyant, optimistic attitude is the product of a happy life with perspectives for the future. Can capitalism give these things to all women?] Cosrnetics, Fashions, and tJıe Exploitation of Women
Lütfen yazımı sonuna kadar okuyun.(!) Bugün günlerden 8 Mart.
Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere biraz içimden geçenleri söylemeye geldim.
Türk toplumunda kadının saygın bir yeri vardı. Orta Asya'da kurulan ilk Türk devletlerinde kadın ve erkek eşit haklara sahipti. Devlet yönetiminde, hakanların yanında “hatun” adı verilen eşleri de söz sahibiydi. Hatta “Hatun” (kadın), tarih boyunca Türkler'le