Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İt kağnı gölgesinde yürürmüş de, kendi gölgesi sanatmış" Zübük, Aziz Nesin.
Düşün, dünyada birbirini sevmek, birbirine yakın olmak hisleri de olmasa yaşamanın manası kalır mı ?
Reklam
148 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Elimdeki kitap YKY yayınlarından. Bu kitap da hikayelerin yanı sıra dikkati çeken başkaca hususlar var. Sabahattin Ali nin, vefatın dan sonra sandığın da bulunan bazı dökümanların olması örneğin. Ve bunları okuması üç yıl süren bir komisyon değerlendirmeye almış, Elinizde bulunsun isterseniz. harika belgeseller bunlar. Şiirleri- Kendi çizimlerinden desen çalışmaları, Bir başka YKY yayınları içindeki Kağnı hikayesinin operet halinde düşünmesi, Yazmayı düşündüğü hikaye ve romanlarının listesi, Verdiği konferans metinleri. Bunlardan daha ilginci ise; yayımlamadı, ama sözü edilen komisyonca basılan kendinin yaşamış olacağı büyük mutlakiyet kazanan bir aşk dıramatizmidir. Çakıcı Hikayesi ise bir dönemi güzel, sade öz bir dille anlatmış. Ben beğendim. umarım sizlerde beğenirsiniz.
Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk KurşunuSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20198bin okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kağnı da 12, Ses de 5, birbirinden güzel hikayeler. Birde; üç perdeli oyun (Esirler) Sanırım bu hikayelerden beyaz perdeye de uyarlananlar var. Gramofon Avrat gibi. Her biri iyi bir senaryo ile fevkalade sinemaya uyarlanır nitelik de duygusal ve yaşamın tam kendisi dedirten cinsten. Beğeni ile okuyacağınızı umuyorum...
Kağnı - Ses - Esirler
Kağnı - Ses - EsirlerSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20196,3bin okunma
Oyundan anlayan hovardaların beğenebileceği bir oyun, ancak on beş yirmi senede öğrenilebiliyor ve bu müddet içinde yüzler, kalın düzgün tabakalar altında saklanacak kadar çöküyordu.
Reklam
Mektep kitaplarındaki haritalarda bir insan eli kadar küçük görülen Anadolu, çeşit çeşit birbirine benzemez insanlarla doludur.
Bilmezler ki bu donmuş sanılan hayatın da büyük dalgaları, şehirlerdekine nazaran daha az aktörce, daha çıplak ve içten ihtirasları, daha sarsıcı maceraları vardır. Bu maceralar büyük bir olağanlık içinde geçip gittiğinden roman veya piyes haline konulmazlar, pek seyrek olarak bazı gazetelerde bir taşra muhabirinin mektup olarak çıkar ve unutulur.
İstikam taburunda ihtiyat zabitliği yapan bir edebiyat muallimi gözlüğü buğulanarak başka dünyaları dolaşıyor ve kulağından kafasına bir şurup gibi akan bu halk şarkılarına kalbinin avuçlarını uzatıyordu.
Uçsuz bucaksız gökte bir kuğu gibi ağır ağır yüzen küçük beyaz bulutlar benden bir tek teselliyi: unutmayı alırdı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.