Ama son kertede neredeydi kutsallıkları? En zayıfında bile zeka ile elde edilmemiş bilginin gölgesi vardı. Kör şeylerin zekası. Devrilince, denize düşüp bir balığı öldürecek olan diğer taşa vuracak bir taşın gücü. Bazen aynı güç sadece biraz anne ve eş olan kadınlarda da görülebilir, erkeklerin utangaç dişileri, yengesi gibi, Armanda gibi. Yine de o güç, zayıflıktaki birlik ... Ah, belki de abartıyordur, kadınların kutsallığı kendine özgü bir şey değildir de var oluşlarında bulunuyordur sadece.
Kalbin Zekası
Asıl zeka, kalbin zekasıdır. Tek zeka budur. Baş sadece biriktirir. Her zaman eskidir. Asla yeni olmaz. Asla özgün olmaz. Bazı şeyler için iyidir. Onu doldurmak güzel bir şeydir. İnsan, hayatında buna ihtiyaç duyar. Birçok şeyin hatırlanması gerekir. Zihin, yani baş, bir biyolojik bilgisayardır. İçine her türlü bilgiyi doldurabilir ve ihtiyacın olduğu zaman çıkartabilirsin. Matematik için iyidir. Hesap yapmak için iyidir. Günlük hayat için, piyasa için iyidir. Ama bütün hayatın bundan ibaret olduğunu düşünüyorsan, aptal kalırsın. O zaman asla duygunun güzelliğini hissetmezsin. Kalbin kutsallığını bilemezsin. O zaman sadece kalpte oluşan zerafeti, sadece kalbe açılan Tanrısallığı bilemezsin, şiiri bilemezsin, sevgiyi bilemezsin.
Sayfa 140 - GanjKitabı okudu
Zihin bizi bölüp birbirimizden ayırmak ister. Bize kendimizi karşılaştırmamızı, kendilerimizi farklılaştırmamızı, herkese yetecek kadar kaynak olmadığı için kendimiz olanı almamızı öğretir. Ama kalp bizi birbirimize bağlamak ve paylaşmak ister. Bize farklılıkların aslında olmadığını, temelde hepimizin aynı olduğunu göstermek ister. Kalbin kendine ait bir zekası vardır ve eğer ondan öğrenecek olursak, sahip olduklarımızı ancak vererek tutabileceğimizi biliriz. Eğer mutlu olmak istiyorsak başkalarını mutlu etmeliyiz. Sevgi istiyorsak, sevgi vermeliyiz. Neşe istiyorsak, neşe vermeliyiz. Bağışlanmak istiyorsak, bağışlamalıyız. Huzur istiyorsak bunu çevremizdeki dünyada yaratmalıyız.
Yaralarımızın iyileşmesini istiyorsak başkalarını iyileştirmeliyiz.
Sayfa 229 - Ganj Yayınları
_Napolyon Bonapart_
_Devlet, benim.
_Para, para, para. (Başarının sırrı)
_Felaketlerin üstünde dimdik oturan insan soylu ve cesurdur.
_Gerçekler, büyük ruhlu insanları besler, küçük ruhları ise yaralar.
_Yapıcı eleştiri, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir.
_Düşmanınız hata yaparken araya girmeyin.
_İki şey
Daniel Goleman'a göre IQ sanatı yerini EQ'ya bırakmalıydı.
Duygusal zeka bizi kafa ile kalbin uyumuna davet ediyor.
Sayfa 14Kitabı okudu
Kalbin zekası büyük yalnızlıkta gizlidir ve ilahi şeytan fareli köyün kavalcısı bilinci her ruhun derinlerine tek bir söz etmeden ve bir göz teması kurmadan ulaşır.
Sayfa 59Kitabı okudu
Zekâmız son yıllarda kendi kendine yetebileceğine inanmaya oldukça meyillidir. Ancak yaşamda gelişmek ve yayılmak için tüm gücümüze, tüm hislerimize, tüm tutkularımıza, tüm bilinçsizliklerimize, onunla birlikte ve ona karşı olan her şeye ihtiyacı vardır. Öte yandan, beslenmek için en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin başında büyük endişeler, şiddetli acılar ve kalbimizin asil sevinçleri gelir. Güllerin üzerindeki çiy taneleri, zambakların üzerindeki su damlacıkları neyi ifade ediyorsa, zekâmız için de bunlar aynı şeyi ifade ederler. Her zaman akıl erdiremediği kalbin kimi arzuları ve hayalleri karşısında sessiz kalmayı ve saygıyla karşılamayı bilmesi iyidir. Hiç olmazsa birçok kez düşüncelerinin uç noktalarında boş yere aradığı hakikatlere onu yönlendiren bir rehberin olması anlamına gelir.
Sayfa 85 - Ketebe Yayınları
Evet istediğimiz her şeyi yatarabiliriz, ama sadece kalbin zekâsı bize neyin yaratmaya değer olduğunu söyleyebilir.
Sayfa 231Kitabı okudu
Kalbin kendine ait bir zekâsı vardır ve eğer ondan öğrenecek olursak, sahip olduklarımızı ancak vererek tutabileceğimizi biliriz. Eğer mutlu olmak istiyorsak başkalarını mutlu etmeliyiz. Sevgi istiyorsak, sevgi vermeliyiz. Neşe istiyorsak, insanlara neşe vermeliyiz. Bağışlanmak istiyorsak, bağışlamalıyız. Huzur istiyorsak bunu çevremizdeki dünyada yaratmalıyız. Yaralarımızın iyileşmesini istiyorsak başkalarını iyileştirmeliyiz.
Sayfa 229Kitabı okudu
B) Tabiî Din
1) Kendimiz, İnsanlık ve Tabiat Hakkında Sahip Olduğumuz Bilgi, Bizi Allah'ı Bilmeye Ulaştırır.
İnsanlığa çok saygılı olan ve ilâhlığı her şeyde içkin bir vücud gibi değerlendiren, bir çeşit insanî panteizm (Pantheisme Humanitaire)den ibaret bulunan bir din, hiç bir zaman, insan için, yeni bir görevler takımı ortaya
Sayfa 208 - Akçağ Yayınları, 2. baskı/ Ankara 2001
