Kalp çakrası, sevildiğini hissedebilme merkezidir. Sevgiyi alma ,sevgiyle kabulde olma ve huzurlu hissetmeyi sağlar. İnsan sevildiğini hissettikçe sevgisini daha çok gösterir. Buradaki sevgi kaynağı ilahi olandan akar. Kişi, Yaradan ile olan bağını burada tam olarak açar veya açamaz. Açamadığında olayları kolayca kabul edemeyen, sevildiğini hissetmediği için kendi sevgisini aktaramayan biri olarak görünür. İnsanın merhamet sahibi veya zalim olup olmayacağı bu merkezde belirlenir.
Yine bu merkezin de kadınlarda erkeklere göre daha aktif olduğunu hatırlayalım. Bu yüzden aileyi kuran erkek değil kadındır. Erkeğin aile kurumunu kurduğunu düşünerek kavram kargaşasına düşme. Erkek aileyi oluşturamaz. İşin aslı aile, erkeğe rağmen var olur; erkek devamlı aileden kaçmanın yollarını arar, kaçıp uzaklaşmak ister. Onun içten bağlılık merkezi öyle çok da kuvvetli değil.
Başkaları için merhamet ve empatik duyguların gelişimi kalp çakrasznzn açılması ve yüksek bir bilinç geliştirmeye giden yolda ilk adımdır. Kişilik bu duygulardan yoksun olursa, kalp çakrasında bir blokajın varlığından emin olabilir.