Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
·
Puan vermedi
Eğer etrafınızda kitaplara ilgili ufak kitap kurtları varsa - ve Harry Potter seviyorsa- bu seriyi mutlaka okutun, kendinizde okuyun. :)
Olaylar Darren Shan ve arkadaşlarının bir sirk broşürü bulmasıyla başlıyor, Darren'in arkadaşlarıyla aralarında yaptıkları "Bilet iki kişilik sirke kim gidecek?" yarışmasından sonra sirkte bir
Açık soylemek gerekirse çok beğendiğim bir yazarın,okuduğum en zayıf eseriydi.daha önceden okadar çok elimden birakamadigim kitabı olduki ,beklentimde yüksek olduğu için biraz bu kitabı okurken zorlandim
Bütün beklentileri karşılayan bir Tess kitabı daha sonlandı. Bilim , gerilim , anne oğul bağı , aşk insana bu ve daha fazla konuların ne kadar üstün olduğunu anlatıcak mükemmel bir kitap olmuş . Zaten her zaman yaptığı gibi ilk bölümle kişiyi içine almasıyla son ana kadar kitapdan çıkamıyorsunuz . Sürekli kafada kurulan ihtimaller ve sonuç olarak tamamen düşündüğümüzden farklı bir son. Tam anlamıyla Tess yazabileceği bir eser. Gerilim sevenlere tavsiye ederim .
İyi okumalar.
Güney Koreli yazarın dilimize çevrilen ilk kitabı. İlk sayfadan itibaren gerginlik başlıyor. Romanın kahramanı Yujin sabahın erken saatlerinde metalik koku ile uyanır, kokuyu takip eder, evde yerde yatan kan gölü içerisin de bir kadın cesediyle karşılaşır. Evet bundan sonra tempo, gerginlik yavaş yavaş romanın geneline yayılmaya başlar. Genel İtibari ile bir psikopatın ağzından yaptıklarını okuduğumuz aile içi trajedi ekseninde ilerleyen, zaman zaman geçmişe dönerek nedenleri sorgulayan bir polisiye gerilim romanı. Kitabı okumaya başlayınca kitabın ismi neden "İyi Evlat" diye düşünmeye başladım, ortada iyi bir evlat göremedim ama yazar bunu bize ilerledikçe aşılamaya çalışmış yargısı oluştu. Filmi çekilecek diye okudum bana göre de gayet başarılı olur.
Vay canına be! Köpeklerin bile sıtmadan geberdigi bir yerde insan nasıl yaşar?
Birinci dünya savaşı dönemini okuyoruz. Osmanlı'nın çöküş dönemleri. Ortalık iyice kızışmış durumda. Eli silah tutan herkesi cepheye çağırıyorlar adeta. Giden gidiyor da dönüyor mu orası işte...
Temel Çavuş ve ailesi hayata tutunma çabasındalar. Onlar gibi daha nice aile var. Yüreklerdeki korku hiç gitmiyor ama bir yerden de hayata devam etmek gerek. Tam düze çıktık derken ne yazık ki Temel Çavuşu askere çağırıyorlar. Şakire bir başına onca çocukla kala kalıyor. O kadar acı durum ki. Hep de gariban yoksul ailelerden kimseler gidiyor cepheye.
Savaş varsa açlık da olmaz mı? Ortalık kan gölü iken geride kalanların durumu içler acısı. Hele bir de evde birden fazla çocuk varsa. Hangi boğazı nasıl doyurayim diye uykulari kaçan bir anne. Kocasını askere yolladı ama derdi bitmiyor garibanın. Olur olmaz sebeplerden daha yaşı dahi tutmayan Alisini de cepheye yolluyor yüreği zaten yaralı olan Şakire. İşte ondan sonra kolunu kanadını kırıyorlar bu kadının.
Öyle bir yoksulluk ki okurken iliklerinize kadar yaşıyorsunuz. #hasanizzettindinamo ilmek ilmek işlemiş adeta. Bu seri zaten biyografik özellikler taşıdığı için yazarın bunca zorluk çekmesi ayrı üzdü beni. Babası ve abisinin başına gelenler, onlar yetmez gibi ardından koskoca ailenin uçuruma sürüklenmesi...
Çok çok güzel bir kitaptı. Lütfen okuyun. Aklımdan çıkmıyor o açlık ve sefalet.
#parlakmeltemkitapligi #türkedebiyatı
BİR GÖLÜ TAŞIRMAK
Şiir okumayı sever misiniz?
Açıkçası ben önceden pek sevmezdim. Belki de yaşın vermiş olduğu bir şeydi bilemiyorum. Zaman geçtikçe şiire olan bakış açım değişti. Sizlere @ggamzetascii bu güzel şiir kitabıyla geldim. Bizlere bu güzel kitap 53 şiiriyle eşlik ediyor. Ruhumuza dokunan, bazıları hırçın, bazıları kederli şiirler bizlerle buluşuyor.
Acı ancak günahsız olduğumuz vakit hissedilebilirdi,
Acı ancak kendisini yok ettiğinde çoğalabilirdi,
Ve acı ancak kafese bağlı leşlerin, gür yankısında küle dönebilirdi.
Ellerimizi gücüne şükran duymadık,
Aklimizi bir Terazinin dirseğinde çürüttük,
Bir gelenektir seyrediyor koparıyoruz etimizi,
Divan kemikle kuruluyor, kan sarıyor öfkemizi.
Yatalak, ürkek ve sefildir yarının,
Açlığı irfandır, ölçüsüz kanunun.
Bir mirasın kusurunu secde gizler,
Anka gibi ateşiyle ölüme iter.
Eskiden şiir okurken okuduğumu anlamazdım ama artık anlıyorum da
-
@gamzetascı ya ait Bir Gölü Taşırmak şiir kitabını okurken çok zevk aldım. Her bir şiirine geçtiğimde bunun resmini çekeyim bu şiir galeride dursun döner döner okurum derken bin de baktım galeride birsürü şiir birikmiş
Velhasıl kelam şiir okumayı sevenlerin beğeneceğini zaten
Manastırda ölüm
1300`lü yılların İtalyasında bir manastırın içinde başlayan gizemli ölümleri aydınlatmak üzere William isimli bir sorguç görevlendirilir. Adso ( William'ın öğrencisi) da William'ın bu görevinde ona yardım etmektedir. Olayları daha çocuk sayılabilecek Adso'nun ağzından dinliyoruz ve elbette çoğu şeyi tam kavrayamıyoruz onun gibi. Soruşturma sürerken ölümler çoğalıyor. Lanet hakim olmuş sanki bu manastıra. Gittikçe büyüyen kan gölü.. Neler oluyor? İşte bu soruların yanıtını ararken bir yandan da ortaçağa ait tanrıbilim ve felsefe konularının içerisine dalıyoruz. Ritim zaman zaman yoğun tartışmalar ve tarihi karakterler üzerindeki bilgilerin aktarılmasından dolayı yavaşlarken, kimi zaman da sanki her şeyi az sonra çözecekmişiz gibi bir heyecanla anlatılan bölümlerle hızlanıyor. Okurun ortaçağ, tanrıbilim, felsefe gibi konulara çok ilgisi yoksa zaman zaman sıkılacağını belirteyim. Eco büyük emek verip bize sunmuş. Kitabın arkasında Eco'nun kitaba dair bir yazısı var, okunmalı diye düşünüyorum.
