Kitap bitti, ben tükendim.
Laf olsun diye değil, öyle ki damarlarımdan kanın çekildiğini hissettim, azar azar, acıta acıta... Her cümlede öyle bir sızı... Okurken sizle de paylaştım birçoğunu. Tükenirken sizi de tükettim.
Kehribar Geçidi...
Yedi Uyurlar'ı hiç duymuş muydunuz?
Okuyacağım kitapları genelde önceden araştırır, ona göre okurum,
Bu eseri defalarca bıkmadan tane tane okudum bir eser bu kadar güzel olabilir.
Sezai Karakoç denince aklıma ilk Monna Rosa şiiri geliyor. Hikayesini bilip şiirini okumak daha bir başka oluyor.
sezai karakoç, fuzuli'den sonra aşkın vuslat değil de hicran olduğunu anlatan en iyi şairlerden ve bu kitaptaki şiirleri de bunu ispat niteliğinde... Üstad
Ömer Gezen' e ve tüm dostlara teşekkür ederim.Sizler de bu anlamlı harekete katılmak isterseniz #51007323
{Liste Güncellenecektir. Yoruma Siz de Sevdiğiniz İncelemeleri İliştirebilirsiniz.}
*Gülnaz Eliaçık
Nasıl sevdim bir bilsen
Bir başıma
Sana vurgun, sana hasta
Gel artık
Bu yaraya can dayanmaz
Gel yeter
Bu dertler de geçer
Yaralı bu kalbim
Kendimi sende unutmuşum
Kimse anlamadı
İyi ki akşam oluyor
Seninle birlikte geliyor
Gözlerim uykulu
Artık çok geç
Kanadı kırık bir kuş gibi yaralıyım...
🥀🕊️
CİMBOMUNKIZI
İnsanın kendini bilme/ kendini bulma yolculuğu.. Yürekte doğan bu arzu, hayata sirayet etmeye başlayınca yolculuk başlıyor. Çetin bir süreç bu. Adamı yakar bazen yıkar. Rotasız seyyah misali yürür durursun. Varır mısın bir yere bilinmez. Duyduğun haz yürümek ve bulma çabasıdır sadece.
Uyanış kendini bir yere ait hissetmemekle başlar. Dünyada olup dünyadan olamama meselesi. Durmak azap olur yüreğine. Yürümek ister durursun. Sorgularsın. Kendini sorgularsın. Ânı sorgularsın. Evreni sorgularsın. Çareler ararsın. Yalnızlık çekersin. Kalabalıklar ruhuna ağır gelir.Kabına sığmaz olursun. Dünya telaşı hafif gelir derdine.
İşte bir çoğumuzun yaşadığı bu karmaşayı yaşayan kitabımızın kahramanı Umay. Kendini bu dünyada yitik, anlamsız, eksik bir kadın olarak nitelendiren Umay. Ruhunun kemirildiğini hisseden Umay. Kanadı kırık kuş gibi çırpınan Umay. Aynalara ve insanlara güvenmeyen Umay. Sevmeye, inanmaya çalışan Umay. Derinlerde yanan ateşiyle mücadele eden Umay.
Her satırında kendime rastladığım, altını çizdiğim cümleleri beynime kazıdığım, arayışıma ışık, arayışıma biraz daha karmaşa katan güzel esersin vesselam.
Mekansız yolculuktur bu, yolcu bedenden ötesi: Ruhtur. Hep hatırlattığım bir söz var kendime: "Biz hiçiz aradığımızsa her şey." Hiç ama her şeyle dertli. Sonsuzluk tutkusu, dâr-ı dünyada "Aşkın" olana olan aşk. Rüya ve gerçek arasındaki o sancı.
Büyük resimde kaybolmadan/kaybolarak "Bende Varım." diyebilmek.
Ne olduğunu bilmese de; ne olmadığının farkında olanlara selâm olsun.
Sevgili
Monna Rosa, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Monna Rosa siyah güller, ak güller
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa