İnsan her adımını mezardan uzaklaştırmak için atar,yine her adımda mezara bir adım daha yaklaşır.(Nitekim her nefesini hayatını uzatmak için alır.Yine her nefeste hayatından bir nefeslik zaman azalır.)
Çünkü insanın bir derdi olduğunda sanki dermanını,çaresini bulacakmış gibi kime rastlarsa anlatmak ister.Anlatacak insan bulmadığı takdirde de kendi kendine yahut taşlara,duvarlara anlatmaya mecbur olur.
Ah biçare kadınlar,neler çekermiş!Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz.Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz.Bu ne rezalet!Ne küstahlık!Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz,söz söylemez.Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya,söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz.Demek oluyor ki biz,kadınları insan sırasına koymuyoruz.Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz.Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz.Ve bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz.Çünkü bazı kurnaz kadınlar var “Bu ne budala şeymiş,dur bununla biraz eğlenelim”diyerek bizi maymun gibi oynatırlar.