Serkan Türk’ün ismini garip bulduğum -Ausgang- romanına başladığımda, ilk sayfalarda bocalasam da, Bergsoncu sezgiyi fark edince mukavemetim çabucak kırıldı. Çünkü parçalanmış kronolojisiyle metinde pozitivist gerçeklik değil, bireyin algıladığı sezgisel gerçeklik vardı. Bir diğer husus da asıl hikâyedeki anlatıcı seçimiydi.
Girişteki tasvirin
Çok kötü bir önsöz , muazzam bir içerik ve aynı güzellikte bir sonsöz. Kitabın adının Puşkin Konuşması olması sizi yanıltmasın , sadece tören sırasında yapılan konuşmadan ibaret değil. Hemen öncesi- hemen sonrası ve daha sonrası olmak üzere geniş bir zamanı kapsıyor. Kapanış kısmında Puşkin ve Gogol’un Dostoyevski üzerinde ki etkilerini çok güzel anlatmış. Rus edebiyatı sevenlere kesinlikle tavsiyemdir. En az bir kaç Puşkin-Gogol ve kapsamlı şekilde Dostoyevski okumamış olanların okumasını tavsiye etmem.
Son olarak : Dostoyevski doğru zaman da doğru yerde olabildi fakat sefasını 1 yıl sürebildi çok üzücü.