Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BATI ZULMÜ SEFERİ BİTİNCE TÜRKLÜK DOĞUYA SEFERE ÇIKACAK İnsanlığın çocukları emperyalizm ve kapitalizm zulmünü bitirmiş olmanın gururu ile doğuya güneşe koşacaklar . Batıya seferim tam otuz üç yıl oldu! Otuz üç yıl istibdat tarihini hatırlayın o nasıl son buldu ise buda öyle son buldu. Annem ve mücadelem büyüttü beni! Densiz kodamanlar
Fransız Aydınlanması'yla birlikte Katolik Kilisesi'nin Vatikan'ın kontrolü çok azaldı. Ama bu arada etik kontroller, ahlaki değerler de kalktı ve ortaya homo economicus denen bir varlık çıktı.
Sayfa 123 - Ufuk YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Marx kendi tarih felsefesini, Hegelci diyalektiğin önerdiği bir kalıba uydurdu; ama aslında onu ilgilendiren yalnızca bir üçlü vardı: Toprak sahibinin temsil ettiği feodalizm, sınai işverenin temsil ettiği kapitalizm ve emekçinin temsil ettiği sosyalizm. Hegel, diyalektik hareketin taşıyıcıları olarak ulusları düşündü; Marx onların yerine sınıfları geçirdi. Sosyalizmi tercih etmenin ya da emekçilerin tarafını tutmanın bütün etik ya da insancıl nedenlerini her zaman bir tarafa bıraktı; bu tarafın etik olarak daha iyi olduğunu değil, bütünüyle determinist hareketi içinde diyalektiğin tuttuğu taraf olduğunu savundu. Sosyalizmin avukatlığını yapmadığını, yalnızca önceden haber verdiğini söyleyebilirdi. Ne var ki, bu tamamen doğru olmazdı. Her diyalektik hareketin, gayri şahsi bir anlamda bir ilerleme olduğuna hiç kuşkusuz inanıyordu ve kurulduktan sonra sosyalizmin insanın mutluluğuna, feodalizmin ya da kapitalizmin yaptığından daha fazla hizmet edeceğini kesinlikle savunuyordu. Bu inançlar yaşamını kontrol etmiş olmalı, ama yazıları söz konusu olduğunda, bunlar büyük ölçüde geri planda kaldılar. Bununla birlikte arada bir sakin kehanetten ayrılıp, coşkuyla başkaldırı tavsiyesinde bulunur ve görünürde bilimsel kehanetlerinin coşkulu temeli, bütün yazdıklarında örtük olarak vardır.
Sayfa 514Kitabı okudu
İNSAN, AİLE VE MEKÂN
Fabrika ile hapishanenin (toplama kampının) kapattığı bu enerji, yani bir proleter oluş, her iki, hatta üç sistem (kapitalizm, sosyalizm, faşizm) içerisinde de aynı gerçekliğe hizmet eder: baskılayıcı bir üretimsel sistemin hadımlaştırdığı bir topluma.
İNSAN, AİLE VE MEKÂN
Aslında aile ya da kardeşlik toplumu, ancak baskıcı/baskılayıcı bir iktidarın (despotluk, kapitalizm vb...) olmadığı yerde saf bir biçimde işler.
İNSAN, AİLE VE MEKÂN
Kapitalizm aileyi bir üretim aygıtı olarak dizayn ederken, aile içi enerjiyi de (libido, arzu, yaşamsal enerji) bu amaca teksif edecektir.
Reklam
KAPİTALİZM, DEĞER VE FAİZ
Yeryüzünde ilk kez hayvanları sürüleştiren veya otlakları çitle çevirenin bir tutum, kapitalistçe bir girişim değil midir?
KAPİTALİZM, DEĞER VE FAİZ
Sombart açısından modern kapitalizm, doğrudan Yahudi tefeciliğine ya da İtalyan şehir devletlerindeki ticari girişimlere dayanır.
KAPİTALİZM, DEĞER VE FAİZ
Aristocu ilke şüphesiz yerindedir: Bir çocuğun görebileceği şeyi söylüyorum, eğer parayı bir sandığa kilitlerseniz, hiçbir meyve vermez. Ama para ile bir tarla satınalabiliriz... Bu sefer paranın para doğurmadığı söylenemez. Kelimelere takılıp kalmanın bir anlamı yok, gerçeklere bakmalıyız.
KAPİTALİZM, DEĞER VE FAİZ
Kapitalizm klasik temsiller sisteminden çıkıp, bir arzular(ın kışkırtılması ve tatminine dayalı bir üretim ve tüketim döngüsü) sistemine geçiş ve her şeyden önce bu mantığa dayanan bir topoloji (üretsel ve tüketsel mekân)'nın üretimidir.
101 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.