Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
4/10 puan verdi
Karanfil
Karanfil
Ferman Karaçam
Ferman Karaçam
Kitap ve yazarı hakkında hiç bir fikrim yoktu kitabı evin içinde buldum ve okudum işin açıkçası şiirlerin çoğunun bana hitap etmediğini söyleyebilirim nasıl söyleyeyim şiirlerin hepsi kısa kısaydı ve sayfaların hepsi yarımdı bundan dolayı bence şiirlerin kendi içinde ahenk ve uyumu yoktu. Kitabın en uzun şiiri kitaba ismini veren karanfil şiiriydi o da aynı formatta yazılmıştı. Kitabın içindeki şiirler gerçekten hiç sarmıyor ve aşırı serbest özellikle Ses serisi yani Ses I, Ses II, Ses III, Ses IV ve Ses V şiirleri şiir değil de adeta mani hatta sakızlardan çıkan maniler havasındaydı ne diyeceğimi bilmiyorum ama bana verdiği hava böyle idi... Çok iyi bir şiir kitabı olduğunu düşünmüyorum 4-5/10
Karanfil
KaranfilFerman Karaçam · Birey Yayıncılık · 20007 okunma
Reklam
sığındığın gökten bana da yer ver gidecek yerim yok göğüm yok benim
gözlerim yollarına düşüyor hayalin yüreğime düşüyor sonsuz bir hasret acısı düşüyor içime bitmeyen bir yağmur oluyor bakışların
zincirlere vursam devran ben seni eritsem göğsümde, yaksam gövdeni savursam külünü seher yeliyle gergef gibi örsem gülden terini sürsem devranını aşkın yeniden
aşk ne ihanettir, ne inkardır öğrettiler bana / ve gölgene ram oldum ağladın ağladın işte bu yüzden dizlerine kapandım
Reklam
geceler boyu uykusuz ve yapayalnızım bir serabın peşinde sürükleniyorum
ölüm geliyor: her şey susuyor aşk geliyor. ölüm sır oluyor
sakın aşk deme adına dudakların yanar ver benim şiirimi cellat al başımı ateşten kar yağıyor başıma vur başımı cellat kalplerin sahibi aşkına
bana ait bir şiirin sende olduğunu biliyorum kanımdaki ateşi yok edemem vaktin saati o ana ayarlıydı ve ruhumu yaktı ruhun
Reklam
kanadına tutunurum umudun ve gittiğin yollara boyun büker yetim yetim bakarım
ıslık çal geceyi böl yüzüne, yüreğine sür, kanına bula sesini duy gözlerimin damla damla al beni evine kapındayım, yerim göğüm yok
Yeraltı Câmii imam Hatibi Ali Üsküdarlı Hoca, vaktiyle Abdülhamid Han zamanında saray imamlığı yapmıştır. Onun Yüksek islâm Enstitüsü’nden talebeleri Mehmet Ali Sarı ve ismail Karaçam Hocaların naklettiklerine göre Ali Üsküdarlı Hoca, Macar Kralı tarafından bir heyet içerisinde Macaristan’a dâvet edilir. Çeşitli kültür faâliyetlerine katıldıktan sonra bizzat kral tarafından saraya çağırılır ve bâzı görüşmelerin ardından Ali Üsküdarlı Hoca’dan Kur’ân-ı Kerîm okuması istenir. O da bir aşrı-› şerîf tilâvet eder. Mehmet Ali Hoca’nın ifâdesine göre Nihâvent makâmında okunur bu aşrı şerîf. Ali Üsküdarlı, o zamanlar çok genç bir hâfızdır, kurrâdır, sesi çok güzeldir, edâsı da pek hoştur. Dolayısıyla onun okuduğu bu ilâhî kelâm, kralı öyle büyüler ki, kraliçeye dönüp bir şeyler söyler. Bu arada Kur’ân-ı Kerîm tilâvetiyle ilgili neler söylendiğini merak eden Ali Üsküdarlı Hoca tercümana: “–Kral hazretleri kraliçeye ne söyledi?” diye sorar. O da, kral hazretlerinin kraliçeye: “–Bu okunan kelâm, beşer kelâmı olamaz. Beşer kelâmı, insanı bu kadar etkileyemez...” dediğini ifâde eder.
Ey insan,ey insanlık,ayağa kalk kolları ve bacakları budanmış delikanlıları boyunları gövdelerinden ayrılmış insanları gözleri uyur gibi kapanmış, kan pıhtıları içindeki bu çocukları gelişmiş laboratuarlarınızda dikkatle inceleyin ve bir gün bu dünya gül bahçesine dönecek bunu böyle bilin; ve unutmayın.. (Ferman Karaçam Acı Şiirinden)
792 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.