Bugün şaşkınlıkla hatırlıyorum, öç alma, hiddet benim için yabancısı olduğum duygulardır. Yalın ve doğal olduğum için uzun zaman kimseye kin tutamazdım.
Ben Tanrıyı olduğu gibi, bütün yalınlığıyla kabul ediyorum. Şuna da dikkat etmeliyiz: Tanrı varsa ve yeryüzünü gerçekten yaratmışsa, onu Eukleides geometrisi üzerine kurmuş, insan zekâsına ancak üç boyutlu kavrayabilme gücü vermiştir. Bununla beraber eskiden de, şimdi de -hatta en kalburüstü olanlar arasında- yeryüzünü ve daha da genişleterek bütün evrenin Eukleides ilkelerine dayandığını kuşkuyla karşılayanlar, hatta Eukleides'e göre yeryüzünde kesişmesi mümkün olmayan iki doğrunun belki sonsuzluğun bir yanında bir araya gelebileceğini düşünenler çıkıyor. Azizim, aklım bunlara ermedikten sonra Tanrıyı nasıl anlayabilirim? Açık söylüyorum: Bu çapta sorunları çözebilecek güçte değilim; zekam Eukleides çevresi içinde, dünyasaldır. Bu yüzden bu dünyanın ötesinde konularla uğraşamam ben. Senin de kulağına küpe olsun dostum... (1)