İnsan gerçekten Tanrıyı yarattı. İşin tuhafı şaşmaya değer yanı, Tanrının gerçekten varolması değil, böyle düşüncenin, Tanrı gereksemesine değin düşüncenin, insan gibi yabanıl, zararlı yaratığın beyninde yer edebilmesi... Bu derece kutsal, duygulandırıcı, yüksek ve insana onur veren bir düşüncedir bu. Bana gelince: İnsanın mı Tanrıyı Tanrının mı insanı yarattığı üzerine düşünmemeye karar vereli çok oldu.
Sayfa 371Kitabı okudu
Sevme Kuralı 1:))
~
Beni takdir etmeli, sevgime sevgiyle karşılık vermeliler. Başka türlü sevemem ben!
~
Sayfa 68 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Benim için önemli birisinin hasta ayağının iyileşmesi üzerine ... "
Ah şu ayak, ayakcık, Sızlıyormuş birazcık!
Doktorlar gelip gidiyor, Sarıp sarmalıyor,
iyice hasta ediyor.
Bacaklar değil benim derdim. ..
Varsın Puşkin övsün onları.
Baştır beni üzen, İçine düşünce girmeyen baş.
Biraz anlıyordu, Ama ayağı fırsat vermedi!
1 yileşsin el e ayak cı ğı, Anlasın.
RakitinKitabı okudu
"Altı ay bayağı tam bir kölelikten sonra bir çırpıda yakayı sıyırdım. Daha dün buna son vermenin böyle kolay olacağını varsayamıyordum."
"Aşkından mı bahsediyorsun, İvan?"
Sayfa 367Kitabı okudu
"Anlamından çok yaşamı sevmeli öyle mi?"
Sayfa 365Kitabı okudu
Duygulanmamla mutlu olacağım. Baharın pırıl pırıl körpe yapraklarını, mavi göğü severim ben, anlıyor musun? Akıl, mantık işi değil bu, içinle, kanınla seviyorsun; ilk gençliğinin gücünü seviyorsun..."
Sayfa 364Kitabı okudu
Bence insanların birbirlerini tanımaları için en iyi zaman ayrılmalarına yakın zamandır.
Sayfa 362Kitabı okudu
Siz de bilirsiniz; pek konuşmayan, gururlu, gözyaşlarını hep içine akıtan çocuklar, büyük bir hüzün karşısında kendilerini tutamayıp, birden boşanıverirler.
Aşka bulaşan herkes gibi üzgündü ve saçmalamıştı. İlk kez bu duygular içindeydi ve ne yapacağını bilemiyordu.
Sayfa 302Kitabı okudu
Ben koyu cahilim kardeşim, ama bunlara epey kafa yordum. Sayısız giz var. İnsanın yeryüzünde rahatını kaçıran gizemlerin sayısı toplamı yok! Bildiğin gibi çöz sonra da zeytin yağı gibi üste çık.
Sayfa 164Kitabı okudu
"Tanrı var mı yok mu onu söyle? Ama ciddi olarak Ciddi konuşuyorum şimdi."
"Hayır, Tanrı yoktur."
"Alyoşka, Tanrı var mı?"
"Var."
"Peki İvan; ölmezlik, şu tırnağımın ucu değin ölmezlik var mıdır?"
"Ölmezlik de yoktur."
"Hiç mi?"
"Hiç."
"Ya da tam bir sıfır, yani hiçlik... Belki de bir şeyler vardır ha? Büsbütün hiçlik olur mu?"
"Tastamam sıfır."
"Ölmezlik var mı Alyoşka?"
"Var."
"Ya. Tanrı da var, ölmezlik de; öyle mi?"
"Evet. Hem Tanrı, hem ölmezlik. Zaten Tanrı ölmezliktir."
"İvan bana daha haklı gibi geliyor. Hey Tanrım, insanların bu düşe boşu boşuna binlerce yıldır ne güçle inandığı, ne güçler harcadığı bir düşünülse! İnsanlarla kim bu değin alay ediyor acaba?
Sayfa 205Kitabı okudu
Bakışın, sözlerin hep içten.
Sayfa 204Kitabı okudu
Ama aşık olmak sevmek değildir. İnsan nefret ederken de aşık olur.
Sayfa 157Kitabı okudu
“Bir insan yüreğinden bu kadar çok şey beklememek gerekir!”
