Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA Seni sevdiğimi anladığım günden beri Sesler değişti, renkler değişti Yüzümdeki çizgiler başkalaştı Geçmişim değişti, oyunlaştı Yeşilin ortasında gelincik gibi İnceleşti, yabancılaştı
(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
Reklam
(22 Mayıs - 21 Haziran) Bir İkizler Erkeği, ayaklarınızı yerden havalandırıp gökyüzünün bulutları arasında dolaştırabilir. Kendinizi, dünyayı ve her şeyi bir anda unutabilirsiniz. Fakat, bu anın ne kadar süreceğini ne siz bilebilirsiniz, ne de karşınızdaki İkizler Erkeği… Zaten size böyle bir güvence de vermiş değildir. Ayrıca da kendisinden
Bütün zamanı ele geçirmek gibi sorumsuz bir arzunun esiriyim belkide...Kimbilir adını hiç bilmediğim suretine bakmaya cesareti olmayan zavallı bir ölümlü.Kabullenmek zor bu acizliği zira yaşarken aklımızda kalmayan tek şey aciz bir ölümlü olduğumuz...Bundandır mağrur,acımasız,sadakatsiz ve varmış gibi davrandığımız o histerik duygular...Ne denirse onu yaptığımız,tükenmeyi göze aldığımız o uçarı kıpırtılar.Sırf sol yanınız istiyor diye peşine gittiğiniz hissin adı ne kimse bilmiyor aslında kimine üç harf kimine yine üç harf...Terbiyesiz olamıyorsun bu gereksiz tahakkukun gereği oysa olabilsen içinden bir daha bir daha girmemek için çıkacak bu zehir...Zehir demişken noldu o seni küle döndüren neden?Bak o da yok artık,bu gece de Japonya'da sabah oldu.Senin sabahın güneşin ışıkları değil oysaki....Yastığında bıraktığın o tuzlu su kimsenin umurunda olmasa gerek!Sende herkes gibisin buna mazeret bulmaman gerek....Aklın bir köprücük kemiğinde ruhunda dalgalara karşı koyan bir gemi...Biliyordun gel-gitler doğanın emri...Hesap sormaya hakkın yoksa tüm suç o köprücük kemiği....YASEMİN BAŞ
Gidersen, Başlar içimdeki ülkede ayaklanmalar Yüreğim Özledikçe büyüyen aşkına örgütlenir Her şehrimde seni yaşar kurtarılmış bölgem Sokaklarıma taşır her gün adaletsiz bir düzene karşı yapılan eylemler Meydanlarım, anıtlarım zamana haykırır Kederim grev çadırları kurar Sana akmak isteyen sesim ölüm orucunda Şekerli suya konuşur
Biraz da kendini öv 1. Kendinizi eleştirmekten vazgeçin: Biraz dikkat ederseniz kendinize nasıl hoyrat davrandığınızı ve zalimce eleştirdiğinizi göreceksiniz. 2. Korkutucu kötü senaryolar yazmaktan vazgeçin: bkz: hep en kötüsünü düşünmek. 3. Kendinize karşı nazik ve sabırlı olun: 2 dakika sırada bile bekleyemiyoruz farkında mısınız? Başaramayacağız diye yeni bir şey öğrenmeye cesaretimiz yok. Biraz sabır. 4. Zihninize karşı nazik olun: Gevşeyin, meditasyon yapın, zihinde canlandırmalarla olumlamalar yapın. 5. Kendinizi övün: Övgü ruhu yüceltir. "Aferin bana" demek zor değil. 6. Kendinizi sevmek, kendinizi desteklemek demektir: Her haltı tek başınıza çözemezsiniz, yardım istemekten, destek almaktan çekinmeyin. 7. Olumsuz özelliklerinizi sevin: Biraz mizahın çok yardımı dokunabilir. Neyseniz osunuz işte. 8. Bedeninize iyi bakın: Aşırı yeme, uyuşturucu, sigara ve alkol kullanımı gibi alışkanlıklar kendinizi sevmediğinizin ve bi'şeylerden kaçtığınızın en büyük işaretleri. 9. Ayna çalışması yapın: Aynada gözlerinizin içine bakmak, kendinizi sevdiğinizi söylemek, birilerine söyleyemediklerinizi dışa vurmak gibi. 10. Kendinizi şu an sevin: Değişmeyi, düzelmeyi beklemeyin şu anki halinizle kendinizi sevin. Okumak isterseniz, kitabın yazarı; Louise Hay, adı; Pozitif Gücün Büyüsü. Yazar: Ayşe Özyılmazel Kaynak: http:// sabah.com.tr
Reklam
Şimdi tam zamanı Dedim kendime bugün. Önce kalktım, oturduğum yerden. Sonra ilk kez açtım gözlerimi dünyaya. Şaşırdım. Derin bir nefes aldım. "Ben"le doldurdum, kaybettiğim bedenimi. Ve aynı koltuğa ilk kez oturdum. İlk kez gördüm, her gün baktığım bilgisayar ekranını. Meraklandım. Birdenbire her yanımı saran enerjiden korktum, Sonra
Ben dedim ki : hep saçları şiirle karışık, yüreği Allah'la barışık kadınları sevdim.... - O da dedi ki : biz sakalları şiirle karışık, kalbi Allah sevgisiyle barışık adamları sevdik… - Ben dedim ki : en güzel makyajı dua ile yüzüne süren kadınları sevdik... -O da dedi ki : biz gözkapakları iffet olan erkekleri sevdik... -Ben dedim ki: biz yüreğinde ALLAH sevgisi ile Aşk-ı Secdelerde arayan kadınları sevdik... O da dedi : Bizde Yar'inin elini tutan , Yüreğini de dualarla beraber ALLAH'a tutunan erkekleri sevdik... - Ben Dedim ki : Yokluğunun iki yakasını bir araya getirip, Varlığını dualara ilikleyerek ömür veren kadınları sevdik... - O da dedi ki: Varlığada yokluğada dua gibi kabulünü bekleyerek Yarini seven erkekleri sevdik... - Ben dedim ki : Eşini teheccüte kaldıran kadınları sevdik... - O da dedi ki : Biz cumaya giden erkekleri ve kalk hadi sabah namazı kaçıyor diyen erkekleri sevdik... -Ben dedim ki : Başında dalgalanan ar perdesini, namus sancağını yere savurmak isteyen Yezitlere karşı Zeyneb’i bir duruşla müdafaa eden kadınları sevdik... -O da dedi ki : emanet aldığı kadını,ondan doğan kız ve erkek çocuklarını namus sancağını yere savurmak isteyen Yezitlere karşı mücahid bir duruşla müdafaa erkekleri sevdik...
Ellerim cebimde yürüyorum
Elim cebimde yürüyorum çünkü böyle yürümek hoşuma gidiyor. Babam aklıma geliyor elim cebimde yürürken, öyle yürüdüğüm için kızmıştı bana. Ne saçma demiştim, bu da kusur mudur? Fakat babam kızmıştı bana; anlamsız, çok anlamsız gelmişti, ben de içten içe ona kızmıştım. Yine elim cebimde adımlarımı sayarak yürüyorum. İnsanlardan oluşan sel üzerime
Can Yücel
SAHTE CAN YÜCEL ŞİİRLERİ HAKKINDA !!! Kalibresi düşük şairlerin yazdığı şiirimsi manzumelerin çokça mal edildiği şairlerden biri de Can Yücel. Tam 31 sahte şiirin altında Can Yücel imzası var. Bu sahte şiirlerden biri de ders kitaplarına bile alındı geçen yıl. Prof. Dr. Semih Çelenk, sahte Can Yücel şiirlerinin listesini çıkarmış. Çelenk
Reklam
Değerli Aysel Doğan Hanımefendi'nin izni ile, yaşamından ufak bir kesiti paylaştığı kitabını buraya da taşımak isterim. Kitap basında tükenmiş, sponsor bulunamadığı için tekrar basıma verilememiştir. Kaydedip pdf dosyası yapabilir, çıktı alabilirsiniz. ilk baskı ismi; 'anılarım, acılarım ve şizofreni' ikinci baskısı ise; '18 yaşında uyudun 29
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.