Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarlan yıkmak isterdim. Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim, kelimeden sevgiden bir köprü.
Cemil Meriç
Yazmayı, düşünmenin bir yolu olarak benimsediğiniz takdirde, anlattığınız hikaye bir araca dönüşüyor. Ve o araç sayesinde, başlangıçta sorgulamak istediğiniz kavramı olabildiğince derinlemesine inceleyebiliyorsunuz.
Hakan GÜNDAY
alıntıda anlatılan konu ile ilgili türk tarih kurumunun yaptığı kısa film ile alakalı bir iki şey söylemek için bu gönderiyi alıntılıyorum..
(ilgili video; youtu.be/7K6LL04iPd0?si=... )
1. videoda yer alan Mustafa Kemal'in üniforma yakalıkları o dönem Mustafa Kemal'in kullandığı yakalıklar değildir..
zira o
Mustafa Kemal'in 15 Mayıs 1919 günü Sultan Vahdeddin ile yaptığı görüşmede, Vahdeddin'in Mustafa Kemal'e söylediği şu sözler bugüne kadar süren bir tartışmaya neden olmuştur: "Paşa, Paşa, devleti kurtarabilirsin!" Vahdeddin'in bu sözlerini duyan Mustafa Kemal de ciddi şekilde şaşırmış ve hayrete düşmüştür. Hatta ilk
Sina'da muharebeler devam ederken Kasım 1917'de önemli bir siyasal hamle gerçekleştirildi: Avusturyalı Yahudi gazeteci Theodor Herzl'in önderliğinde ilk siyonist kongre 1897'de Basel'de toplanmıştı. Filistin'de bir yurt yönündeki en önemli adım ise 1917'de Chaim Weizmann ve Nahum Sokolow'un önemli katkıda bulunduğu Balfour Bildirisi oldu. 2 Kasım 1917'de İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Balfour, Yahudi Lord Rothschild'e gönderdiği mektupta, hükümetinin Yahudi siyonist isteklerinin sempatiyle karşılanması fikrini onayladığını, Filistin'deki Yahudi olmayan toplumların medeni ve dini haklarına ve başka herhangi bir ülkedeki Yahudilerin yararlandıkları haklara ve siyasal statüye zarar verecek hiçbir şey yapılmaması koşuluyla, Yahudi halkı için Filistin'de ulusal bir yurt kurulması için her türlü kolaylığın sağlanacağını bildirdi. Böylece Lloyd George hedeflerine adım adım yaklaşıyordu. Onu durduracak bir güç de henüz ortaya çıkmamıştı. O kişi ilerde yine Mustafa Kemal Paşa olacaktı.
Dünya tarih boyunca birtakım iklim döngüleri geçirmiş. Bu döngülerin nedeni doğal sebepler ve insan etkileri. Güneş Sistemi’nde diğer gezegenlerde de döngüler var. “Diğer gezegenlerin döngülerine bakmak, kendi döngülerimizi ve etkimizi daha iyi anlayabileceğimizi gösteriyor.”
Mars’ın büyük bir uydusunun olmaması, Jüpiter ve Satürn’ün yoğun etkisi altında olması Mars’ın eğikliğinde değişikliğe yol açar. Bu da Mars’a düşen Güneş ışığının yoğunluğunun sürekli ama düzenli olarak değişmesine sebep olur. Tek bir döngü on binlerce yıl sürer. Daha sıcak dönemlerde Mars yüzeyinin altında bir ısı akışı olacaktır. Bu ısının zaman içinde nasıl birikeceği modellenerek Insight aracıyla bu ısı araştırılıyor. Ancak Insihgt’ta yaşanan teknik arızalar sebebiyle bu araştırma başarılı olamadı.
Gezegenin güney kutbundaki karbondioksit buzu Mars’ın yaşanabilir olduğu dönemlere ışık tutabilir.
Venüs’ün iklimini modellemek Mars’tan çok daha zor. Çünkü sıcaklık ve atmosfer korkunç boyutlarda. Venüs’ün bu hale gelmesine devasa volkan patlamaları sebep oluyor. Yayılan korkunç karbondioksit Güneş ışığını gezegene hapsetti.
Venüs bu hale gelirken iki yoldan geçmiş olabilir: 1) Gezegenin oluşumundaki magma okyanusu gezegenin oksijenini içine hapsetmiş olabilir. Bu durumda gezgen çölleşmiş bir durumdadır. 2) Alternatif modele göre ise magma okyanusunun kısa süreli olması. Bu durumda ise Venüs, Dünya benzeri bir dönemden geçmiş olabilir.
Yazarlık Yolunda
1. Evinizde bir köşeyi kendinize çalışma alanı olarak ayarın. Bir odanın tamamı olması gerekmiyor, kendi- nizi rahat hissettiğiniz ve yalnız kalabildiğiniz bir köşe olması işinizi görür. Hatta yatak odanızdaki rahat bir koltuk ya da arka bahçenizdeki bir bank bile olabilir. Çok gösterişli bir şeye ihtiyacınız yok: Unutmayın ki,
Rusya 2 Kasım 1914'te Babıâli'ye gönderdiği bir nota ile savaş ilan etti. 5 Kasım'da İngiltere'nin Osmanlı İmparatorluğu'na karşı savaş ilanı gerçekleşti. 11 Kasım'da da Osmanlı Devleti İtilaf Devletleri'ne savaş ilan etti. 23 Kasım'da törenle Cihad-ı Ekber ilan edilerek İslam âlemine duyuruldu. Bunun fazla etkisi olduğu söylenemez. İngilizler ve Fransızlar Osmanlı ordusu karşısında Müslüman sömürgelerden topladıkları askerleri kullanacaklardı. O bir yana, Osmanlı uyruğu Hicazlılar ve daha başka pek çok Arap, Osmanlı ordusuna silah çekmekten çekinmediler.
Bir Şii Gazetecinin tespitleri.
"Biz arlanmaz, utanmaz bir toplumuz. Ve tarihi gerçekler asla unutulmamalı!
1) Şam, İran ve Irak’ı kim fethetti?
Ömer bin el-Hattab, Sünni.
2) Pakistan, Hindistan ve iki nehir ardındaki ülkeyi kim fethetti?