Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Elitler, en iyilerin kendileri olduğunu ve tam da bu nedenle yukarıda bulunduklarını iddia ederek ve statülerini başarılarının bir sonucu olarak açıklayarak orta sınıfın herkesin yükselebileceği şeklindeki inancını ayakta tutuyor.
Sayfa 156Kitabı okudu
Tahsildarlar kadınları her şeylerini satmaya zorlamakla kalmayıp, onlara fahişelik ve hırsızlık ''tavsiye''sinde bulundu. Çaresiz kadınlara intihar iması bile yapıldı; çünkü ölümle birlikte kredi de yok sayılıyor.
Sayfa 319Kitabı okudu
Reklam
Neoliberalizm
Sosyal sigorta zorunluluğunun ortadan kaldırılması, sermayenin ve Alman ihracat endüstrisinin global piyasalardaki rekabet gücünün hizmetinde gerçekleştirildi. Sonuç: Bir tarafta sesini çıkaramayacak kadar çökmüş, yıpranmış ve korku dolu devasa bir yedek işçi ordusu, öbür tarafta yukarıya yaltaklanan ve aşağıya tekmeler savuran özgüvensiz bir orta sınıf. Bu ikisinin üstünde ise, adil bir ücret ve makul bir vergi ödemeye razı olmadığını gözlerden kaçırmak üzere zengin ile yoksul arasındaki derin uçurumu "sosyal sorumluluk" masalıyla doldurmak niyetinde olan güçlüler...
Sayfa 219Kitabı okudu
Korku ve çaresizlik bir toplumun temelini oluşturamaz, bunlar bireyin gelişmesini engelliyor ve dayanışma, empati ve güven duygusunu yok ediyor. Piyasa savunucularının dayanışma düşüncesinin her türlü kırıntısını "işe yaramaz bir hayırseverlik" olarak defetmesine, "politik kusursuzluk" diye aşağılamasına ve her türlü toplumsal eşitli fikrini, sanki kapitalizm demokrasi anlamına geliyormuşçasına, komünist "tektipçilik" olarak mahkum etmesine şaşmamak gerek.
Sayfa 329Kitabı okudu
Tüketim toplumunda bireyin katılımı ve onuru, sahip olduğu müşteri statüsüne bağlıdır; özgürlük de görünürde sonsuz ürün seçeneklerinden birisini seçmek ve böylece, yine görünürde, bireysel alım kararları verebilmektir.
Toplumsal farklılık­lar azalıp alttakilerin arasına karışma ihtimali arttıkça, insan­lar kendilerini aşağıdan daha fazla soyutluyor. Heitmeyer bu durumu şöyle dile getiriyor: "İnsanlar bu bölünmeyi algılıyor fakat bu algı, başkalarını aşağılamalarının önüne geçmiyor. Al­gılama duyarlığının empatiyle bağlantılı olmaması, meselenin en sorunlu yanlarından birisi. Ekonomik temelli mantık, kaya gibi sert. Bir yanda gelir dağılımını sürekli bir şekilde aşağıdan yukarıya doğru düzenleyen zamane politikaları, diğer yanda ise artık içinden çıkılması mümkün olmayan değişik krizlerin arka planında yalnızca 'gemisini kurtaran kaptandır' ilkesinin geçerli sayılması nedeniyle giderek bayağılaşan bir burjuvazi söz konusu.
Reklam
Eğer insan yalnızca kendisi gibi düşünenlerle bir araya gelirse, bu durum kendi kendini yeniden üretmeye başlar ve sonunda tek gerçek halini alır.
Sayfa 191 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Yoksulluk, toplumsal dışlanmanın yanı sıra her zaman politik dışlanmayı da içerir. Yoksulların gösteri yapmak istemediğini söylemek, onları yalnızca vesayet altına almak değil, aynı zamanda dışlamayı da körüklemektedir.
Sayfa 78 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Gözünüzün önüne şu senaryoyu getirin: Eviniz yanıyor. Fakat devletin bir itfaiyesi olmadığı için, yangını kimse söndürmüyor. Ev yanıp kül olduktan sonra dışarıda uyumak zorunda kalınca üşümemeniz için bir satış leydisi size battaniye satıyor. Kabus gibi değil mi? "Sosyal kapitalizm"e hoş geldiniz!
Sayfa 248Kitabı okudu
69 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.