Bazı âşıklar akıllarının bir kısmını, bazıları yarısını, bazıları da tamamını sevgiliye yönlendirir. Ve bu orana göre biz onlara deli, yarı deli, zırdeli gibi isimler koyarız. Oysa burada yitirilen akıl değil, belki irade ve hükmetme derecesidir. Bu durumda duygular öne çıkar akla baskın olur.
Sayfa 38
-Laleyi sever misin?
-Yanağının renginden mi?
-Hayır aşkımın renginden; mor lale!..
Sevmenin cinnet ile cennet arasında durduğunu kim bilebilir?
Keşke kitaplar her eve girse ve okunsa; keşke her evin alt katı okul olsa, matbaa olsa.
Vuslatın derinliğinde kucaklaşmışlardı...
Sayfa 6Kitabı okudu
-Işığı görüyor musun?
-Şu kaybolmayan ışığı mı?
-Evet!.. Tıpkı kalbimdeki sen gibi...
"İzdivaçtan murat iki bedenin değil, iki ruhun birleşmesi, uyumu, tamamlanması değil miydi zaten?
İnsanın ümitli olduğu her şeye köle, ümit kestiği her şeyden de hür olduğunun farkındaydı.
Sayfa 442Kitabı okudu
Yas evinde yüzlerce ağlayıcı olsa yine de en tesirlisi dert sahibinin ahı olur. Yüz dertli bir halka olup otursa, halkanın merkezi yaslı olandır.
Sayfa 439Kitabı okudu
İnsanın kederli günde kendisiyle birlikte üzülecek bir dostunun olması bütün üzüntüleri giderirdi.
Sayfa 407Kitabı okudu
Bir kerre dokunsan teline sâz-ı derûnun
Bin türlü nevâzişle düzelmez bozulunca
Sayfa 22
"Aşk," diye karşılık verdi derviş, " aşk, sevilen için bir hiç ise de, seven için heptir."
Sayfa 17
Kadın:
"Meğer ne kadar vefasızmışsın!..
Bunca yıl geçti aradan, ne bir haber, ne bir mektup?!.."
Adam:
"Ey sevgisi kalbimde yer edinen selvi boylu!..
Senin yüzünü görme bahtiyarlığından ben mahrum iken, o şerefi postacıya mı bağışlasaydım?!..
Gül bahçesinde yatıp uyuyan kişi, bir an evvel uyanmayı ister. Fakat zindanda uyumuş olan, ebediyen uyumaktan yanadır, çünkü uyanırsa yeniden zindana düşmüş olacağını bilir.
Sayfa 387Kitabı okudu
Hayır, hayır, kendisi Şehnaz'a olan aşkını asla kimseciklerle paylaşmayacaktı, paylaşmamalıydı. Eğer paylaşırsa içindeki aşkın azalacağından emindi.
Sayfa 79 - Kapı Yayınları 181Kitabı okuyor