Senin için nelerden vazgeçtiğimi, nelere göğüs gerdiğimi ve ne fedakarlıklar yaptığımı bilmiyorsun. Ben seni belki bir ihtimal de olsa uzaktan görmek niyetiyle aylarca beklediğimi bilmiyorsun. İstesen her türlü engeli aşar kavuşurduk ama ben sana aylarca kavuşmanın, sana sarılıp kokunu içime çekmenin heyecanıyla yaşarken sen her şeyden habersiz yaşantına devam ettin. Konuşutuğumuzda bile her defasında beni istemediğinin farkındaydım. Sanki hayatında bir fazlalık gibiydim, sanki parkta aralarına alınmayan çocuk gibiydim. Yanındaydım ama parkına hiç bir zaman almadın beni. Ben ise kalbi kırık dizi yaralı bir şekilde geri döndüm o sokaklardan ama artık büyüdüm. Hemde kabuk tutan yaralarımı kanata kanata büyüdüm biliyor musun. Sevgisizliğin bile eskisi kadar yakmıyor canımı bu bugün değil ama bir gün canını yakacak.
iyi geceler...
İnsanlığın buluş ruhu, son yüzyılda bize öyle şeyler armağan etti ki; yönetimdeki gelişmeler de teknik gelişmelere ayak uydurabilseydi üzüntüsüz ve mutlu bir yaşama kavuşurduk.
Albert Einstein
youtu.be/_8u4VLk0iTI
Din,dil, ırk ayrımı yapmadan yaşamanın yolu sevgiden geçer.Keşke sevgi de bir virüs gibi bulaşıcı olsa ve tüm insanlığa yayılsa.O zaman tüm bu kavgalar son bulur, gerçek mutluluk ve huzura kavuşurduk.
“Eskiden, Kar Yağardı Erzurum’a”
Eskiden kar yağardı Erzurum’a
Toprak damlarda sırt sırta yaşardık
Sabahnan kalkar damlarımızı kururduk ya,, Allah
Kardan tayalar olurdu, mehlerin onünde
Tuneller açar, yola kavuşurduk
Eskiden, kar yağardı Erzurum’a
Henüz ayrılmamıştık,henuz bölünmemiştik
Ayni mahledeydik,zengini,fakiri,esnafı,
yoksulu, birarada birliktik,toprak damlarda omuz omuza
