bende sana yetecek kadar ben kalmadı
Kadın Beyoğlu'nun bir kış akşamında, üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan muzdarip yürüyordu... Adam da... Yürümek hiçbir şeyi çözmüyordu, bazı Aralık akşamlarında... Parmağında yaralı bir öyküyü taşıyordu adam... Kadının yüzünde bir hüzün... Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük... Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti... ... Soğuğun ve karanlığın vehameti! Hayatı, bir başkasının pantolonu gibi, küçültülmüş, daraltılmış... İlk sahibinin o pantalonla yaşadığı şeyler, yani pantalonu pantalon yapan anılar, bazı ilkbahar bereleri yüzünden yapılan yamalar, ter tüketen yazlar... Hepsi daraltılmış... Yaşananlara bir beden büyük geliyor artık hayat! Bir aşkı paylaşmak için çok geç, bir paylaşıma aşık olmak içinse erken... Beni sevda yerimden vurdu yine zaman... Şimdi sana söylenecek tek cümle: Bende sana yetecek kadar ben kalmadı...
Yılmaz Erdoğan
Yılmaz Erdoğan
Bilmek yanlış anlamaktır, bilmemek kör cehalet
İnsan doğası gereği anlamak ister. Anlamak için ise insanı tanımlamak ister(iyi, kötü, çalışkan, tembel gibi) Tanımlayınca anlayacağını düşünür... Tıpkı zihnimizdeki ilkel aşk kavramı gibi. Ama o bir yanılsamadır. Beğendiğimiz bedenlere hayalimizdeki ruhları koyup aşk sanırız*. Ta ki gerçek kişilikler su yüzüne çıkana dek. Ama gerçek şudur ki kişioğlu anladığını sandığı şeyin fragmanını bile göremez. Kişinin özünü ıskalar. Çünkü mevzubahis özü değildir... Özümü içermeyen şey beni içeremez... Kierkegard'ın sözünü hatırlayalım: "Beni etiketlediğin an, beni reddettin demektir." İnsanoğlu bir etiketten çok uzakta, doğanın kaotik derinliklerine kök salmıştır. İ.S 28.1.2024
Reklam
Neşet Ertaş - Yolcu Bir anadan dünyaya gelen yolcu Görünce dünyaya gönül verdin mi Kimi böyü kim böcek kimi kurt marak edip heçbirini sordun mu Bunlar neden nedenini sordun mu İnsan ölür ama uruhu ölmez
Bayram Olsun Bayramlarınız..
Âlem-i İslam'a rahmet su gibi Aksın bayram olsun bayramlarınız. Evleriniz cennet kokusu gibi Koksun bayram olsun bayramlarınız. Zindan medresedir gam yayla size Farkı yok bin yılın bir ayla size Melekler yukardan gıptayla size
Başarı; ucu bucağı görünmeyen, zorlu, engebeli ve aynı zamanda da yorucu bir merdiven... Simurg'a ulaşan otuz kuş misali, başarıya ulaşan insan sayısı da sınırlıdır. Başarıya çıkan merdiveni tamamlamak, her insanın yapabileceği bir işlev değildir. O merdivende aşman gereken bazı engeller, bir takım çukurlar yer alır. Başarı nedir, nasıl ulaşılır
Derd-i 'aşkî keşîde-em ki mepurs .. Zehr-i hecrî çeşîde-em ki mepurs .. Geşte-em der cihân ü âhir kâr, Dilberî berguzîde-em ki mepurs .. Ân çünân der hevâ-yı hâk-i dereş, Mîreved âb-ı dîde-em ki mepurs ..
Reklam
1.000 öğeden 251 ile 260 arasındakiler gösteriliyor.