Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"İnsan kırık doğar.Onararak yaşar.Tanrının lütfu tutkaldır."
İnsan nasıl oksijensiz bir atmosferde fiziksel olarak hayatta kalamazsa, kendisine eşduyumlu yanıtlar vermeyen psikolojik ortamda da psikolojik olarak hayatta kalamaz.
Reklam
Eşduyum, hastanın uzanır durumda olması, serbest çağrışım kullanımı, yapısal modelin ya da dürtü ve savunma kavramlarının kullanımı anlamında bir araç değildir. Eşduyum gerçekten de özü itibariyle gözlem alanımızı belirler. Eşduyum insanın iç yaşamına ulaşmamızı sağlayan yararlı bir yoldan ibaret değildir. İnsanın içsel yaşamı düşüncesinin kendisi, dolayısıyla da karmaşık ruhsal durumlar psikolojisi kendisini karşısındakinin yerine koyarak içe bakışı (eşduyumu böyle tanımlıyorum; bkz. Kohut 1959: 459-65) yoluyla insanın içsel yaşamının ne olduğunu, kendimizin ve başkalarının ne düşündüğünü ve hissettiğini bilme yeteneğimiz olmaksızın düşünülemez.
Sayfa 235 - MetisKitabı okudu
Şimdi bu araştırmanın merkezi konusuna, psikanalizin esasını neyin oluşturduğu sorusuna dönebiliriz. Benim, psikanalizi başlangıcından itibaren bütün diğer bilim dallarından ayıran özellikleri vurgulamayı amaçlayan yanıtım (şunu da ekleyeyim, psikanalizin kaynaklarına gönderme yaparak şimdi oluşumunu meşrulaştırabildiğim yanıtım) psikanalizin, gözlemcinin eşduyum ve içe bakış yoluyla insanın iç yaşamına ısrarla gömülmesi sayesinde veri toplayıp bunları açıkla- mayı amaçlayan bir karmaşık ruhsal durumlar psikolojisi olduğu yolundadır.
Sayfa 233 - MetisKitabı okudu
Karmaşık bir dizi etkinliğin olgun ve gelişmiş işlevlerini açıklamak üzere, bu etkinliklerin basit kaynağını tanımlayan niteliklere dayanmak tehlikelidir (Langer 1942, Hartmann 1960). Ama, ne kadar karmaşık olursa olsun daha sonraki bütün gelişmenin ilk hareketle esas olarak anlamlı ve kopmamış bir bağ içinde kaldığını gösterebileceğimiz, bu yüzden de oluşumsal yanılgı tuzaklarıyla ilgili bu genel uyarıcı kuralın geçerli olmadığı bazı gelişim silsileleri vardır.
Sayfa 230 - MetisKitabı okudu
Klasik konuma göre bir dizi önemli başlangıç adımından sonra çocuk (dürtü olgunlaşması gibi) içkin psikolojik etkenler temelinde, onu dışa dönük eylem yoluyla verilen kararlar ve bilinçli seçimle çözemeyip kendine yönelik devasa uyarlamalarla karşılık vereceği çatışmalarla karşı karşıya getiren bir psikolojik duruma (karşı cinsten ebeveyne yönelik cinsel arzu ve aynı cinsten ebeveyne yönelik rekabet kaynaklı öldürme isteklerine) sürükleyen bir psikolojik evreye girer. Bu olayların sonucunda ruhsal aygıt bazı önemli değişikliklere uğrar: İdin biçimini ve içeriğini belirleyen etkenler arasında karşı cinsten nesneye duyulan arzunun bastırılmasının belirleyici bir önemi vardır; üstbenin biçim ve içeriği açısındansa nefret edilen aynı cinsten rakibin imagosunun içselleştirilmesi aynı rolü oynar. Eğer arkaik yapılarla ben arasına sağlam bir duvar çekilmemişse ve aradaki yarı geçirgen ruhsal yapıların düzenleyici eylemi yetersizse, bu durumda merkezi bir psikopatoloji odağı ortaya çıkar ki bu da çocukluk (Oidipal) nevrozudur.
Sayfa 179 - MetisKitabı okudu
Reklam
Eşduyum insanın iç yaşamına ulaşmamızı sağlayan yararlı bir yoldan ibaret de­ğildir. İnsanın kendisini karşısındakinin yerine koyarak içe bakışı yoluyla insanın içsel yaşamının ne olduğunu, kendimizin ve başkalarının ne düşündüğünü ve hissettiğini bilme yeteneğimiz ol­maksızın düşünülemez.
Sayfa 235Kitabı okudu
"İnsan kırık doğar. Onararak yaşar. Tanrının lütfu tutkaldır." Modern insanın ken­dilik patolojisinin özü bundan daha etkileyici bir biçimde ifade edile­bilir mi?
Sayfa 222 - Tırnak içindeki ifade; Eugene O'Neill'e aittir.Kitabı okudu
Ruhsal sağlık analistler tarafından, kişinin sevme ve çalışma yeteneği olarak ta­nımlanır.
Sayfa 220Kitabı okudu
İnsanın başarı ya da ba­şarısızlığını, aslında psikolojik anlamda hayatta kalmasını ya da ölü­münü belirleyecek olan, uyum göstermesini sağlayan yapıları yarata­bilmesi ya da yaratamamasıdır.
Sayfa 217Kitabı okudu
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.