Tarihin en suçlu bilinmeyeninden, daha çok ölümleriyle bilinene...
Ben, erkek. Bir çocuktum zamanında, öyle de kalmam gerekirdi. Sonraları artık büyümem gerektiği anlatıldı.
Masumluğumu kaybettiğim nokta işte tam da o kırılma noktasıydı.
Anlatılması gereken hikaye ise benim değil, unutulanlara ve anlatılmayanlara ait olan yarım kalmış
Tarihin en suçlu bilinmeyeninden, daha çok ölümleriyle bilinene...
Ben, erkek. Bir çocuktum zamanında, öyle de kalmam gerekirdi. Sonraları artık büyümem gerektiği anlatıldı.
Masumluğumu kaybettiğim nokta işte tam da o kırılma noktasıydı.
Anlatılması gereken hikaye ise benim değil, unutulanlara ve anlatılmayanlara ait olan yarım kalmış
Geceler kurşun gibi iner üstüme birden
Hayalin çıkıp gelir uzaklardan karşıma
Sonra yorgun yüreğimi bir kara sevda tutar
Ama sen duymazsın duyduğumu, ah
Ne bir türkü söylersin gizlice, ağlayarak
Ne her akşam içinde bir yara göz göz açar
Ne efkar basar seni akşamları ansızın
Ne uykuların kaçar
Konuşsam bir türlü, sussam bir türlü
Yıllar yılı
KİŞİSEL ANLATIMIMDAN BİR KESİT
Satılık düşün var mı sevgilim?
Bu yazının ilk harfinden bu yana üç saat geçti. Bu yazıyı yazan parmaklardan kaç ömür geçti, kaç ütopya kendi okyanuslarında kayboldu sen bilemezsin...
( DOGUM GÜNUN ) Kaç Eylül' de dirildim daha (ILK GÖRÜŞME ) Mayıs'taki cesedimi toprağa vermeden.
Kaç kere bu mevsimde kıyılara vurdum,
Geceler kurşun gibi iner üstüme birden
Hayalin çıkıp gelir uzaklardan karşıma
Sonra yorgun yüreğimi bir kara sevda tutar
Ama sen duymazsın duyduğumu, ah
Ne bir türkü söylersin gizlice, ağlayarak
Ne her akşam içinde bir yara göz göz açar
Ne efkar basar seni akşamları ansızın
Ne uykuların kaçar
Konuşsam bir türlü, sussam bir türlü
Yıllar yılı
“Sen benim için beyaz olmaktan vazgeçtin. Ben senin duru beyazlığına leke oldum.” Başını hızla yana salladı.
“Bu senin suçun değildi. Sana yardım etmek istedim, bunu ben istedim. Ben beyazken değil, seninle karışmışken mutluyum.”
Hiçbir şey, olduğu gibi durmuyor; tozlanıyor, yıpranıyor, zedeleniyor, eskiyor zaman içinde... Özlemler, korkular, bekleyişler, hasretler dönüşüm geçiriyor; zamanla yeni yeni kılıflara bürünüyor yürekte...
Geceler kurşun gibi iner üstüme birden
Hayalin çıkıp gelir uzaklardan karşıma
Sonra yorgun yüreğimi bir kara sevda tutar
Ama sen duymazsın duyduğumu, ah
Ne bir türkü söylersin gizlice, ağlayarak
Ne her akşam içinde bir yara göz göz açar
Ne efkar basar seni akşamları ansızın
Ne uykuların kaçar
Konuşsam bir türlü, sussam bir türlü
Yıllar yılı