Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Romanya doğumlu yazar Herta Müller'in 1997 yılında okurla buluşturduğu romanı Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım. Yazarın bilinç akışı tekniği ile kaleme aldığı eser 2009 Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüş. Eserde temel olarak Faşizm şemsiyesi altında yaşayan bir toplumun içinde bulunduğu fiziksel ve psikolojik çöküntü, bir
Keşke Bugün Kendimle Karşılaşmasaydım
Keşke Bugün Kendimle KarşılaşmasaydımHerta Müller · Siren Yayınları · 2015461 okunma
Özür dilerim, dedi. Bunu daha evvel hiç duymamıştım. İçinde büyüyüp yanaklarını ısırmasına, çenesini buruşturmasına neden olduğunda bile. Özürleri her zaman yüzünün gerisinde kalır, kendini salmazdı.
Sayfa 193 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şarkının sözleri şöyleydi:
Evet, ağacın yaprakları var, Çayın da suyu Paranın kâğıdı. Yüreğin de yanlış yağmış karı.
Sayfa 142 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Yaşım yokmuş gibi hissediyor, özgür mü yoksa yalnız mı olduğumu kestiremiyordum. Yalnız olmak ne yük ne de zevkti.
Sayfa 141Kitabı okudu
Birdenbire sordu: Bir pazar günü, dolu cepler, boş kalplerle ne yapar insan?
Sayfa 139 - Siren YayınlarıKitabı okudu
İnsan yaşadığı yılları unutuyor, onlar geçip gidiyor, ama gözler, ayaklar, safre kesesi zamanın farkında, sonra olanlar oluyor.
Sayfa 129 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Susacağımız yerde ne denli kırıcı olursa olsun bir şey söylesek daha iyiydi, çünkü kurtların döküldüğü tartışmaların üstesinden gelmek sessizce çeteresi tutulan kırgınlıklara nazaran daha kolaydı.
Sayfa 96 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Yıllarca dört tabak olmuştu sofrada. Evde dört kişi yaşadığımız için normal görünüyordu. Ta ki annem sırf ağabeyim öldüğü için doğmuş olduğumu itiraf edene kadar. O günden beri beş kişiydik. İçimizden biri, ağabeyimin tabağından yiyordu. Kim olduğunu bilmiyordum. Ağabeyim bu tabaktan hiç yememişti.
Sayfa 73 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Sırf en sevdiklerim, tam da onlara tahammül edemediğim anlarda kendi mutsuzluklarıyla yüzleşmesinler diye ne çok yalan söylemem ya da çenemi tutmam gerekmişti.
Sayfa 71 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Artık odada pek yaşamayan iki kişi, bir de ölü vardı. Kendilerinden “biz” diye bahsettiklerinde, bir su bardağından, sandalyeden ya da bahçedeki ağaçtan “bizim” diye söz ettiklerinde nicedir kendini kandıran üç kişi. O gündem beri caddelerde rastlıyorum babama, kanepedeki kadar yabancı bana. Her yerde tanıdım onu, mezarlığın önünde bile.
Sayfa 65 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan dizginlerse kaybetmez kendini. Bunu öğrenmek mümkün.
Sayfa 51 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Sanırım benim Paul’den sakladığım sırlar, onun benden sakladıklarından fazla. Lilli bir defasında, sırların anlatılmakla yok olmadıklarını, anlatılabilenin çekirdek değil kabuk olduğunu söylemişti.
Sayfa 32 - Siren YayınlarıKitabı okudu
İlk kavgalar içki bulamadıkları için çıkar, sonrakiler şişenin dibini buldukları için.
Sayfa 9 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Gece herkesin sarhoşluğunu çekip alıyorsa sabaha karşı kafayı tamamen buluyor olmalı, yıldızlara varana değin. Şehirde o kadar çok içen var ki.
Sayfa 9 - Siren YayınlarıKitabı okudu
1.216 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.