Önce filmini izleyip sonra kitabını okuyanlardanım. Okuyunca fark ettim ki kitaptaki sahneler daha güzel. Henry ve Alex'in ilişkisini okuyunca canınız gençlik aşkı çekiyor, biri prens biri de başkanın oğlu olsa dahi. Kitabın Amerikalıları ve İngilizleri belli noktalarda gömmesi oldukça eğlendirdi beni. Ayrıca keşke devam kitabı olsaydı da dedim. Ama sanıyorum ki kitabı olmasa bile serinin devam filmi çekilecekmiş. Bekliyoruz bakalım
hani hayat ve ona tutunuş anlamında ipin incele incele kopuşları olur ya bu da öyle bir şey; ama benimki biraz düşünülenin aksine. çoğuna göre ip kopması hayata artık tutunamamak gibi görülse de ben her kıyımda ve her kopuşta ipe değil anlamlara tutunuyorum. içimi ne zaman hayattan bir şeyler kesse, acıtsa, kırsa hemen anında olmasa da bir şekilde
Yapılan genel eleştirilere katılarak başlayacağım; evet, ilk kitaba göre sönük kalmış. İlk kitap çok daha heyecanlı, aksiyonlu ve akıcıydı. Bu kitapsa kendini hiç okutmadı. Sırf bitirmek için okudum ki onu da zar zor yaptım...
İki çarpık taç, ilk kitaptan farklı olarak çoklu bakış açısı ile yazılmış ki genelin aksine ben bu tercihi çok sevdim. Hem okuyucu olarak tek bir hikayeye fokuslanmamış olduk hem de diğer karakterleri daha iyi tanıdık ki ben Elm'i okuduğuma çok mutlu oldum. Kitaplar, özellikle de romantik kitaplar genelde hep kadınların gözünden yazılıyor, o yüzden bir sefer de olsa bir erkeğin gözünden bir aşkı okumak çok hoşuma gitti. Yine de bu çoklu anlatımın yer yer okuyucuyu biraz yorduğunu da itiraf edeyim...
Finale gelirsek, biraz aceleye gelmiş gibi hissettirdi bana. Biraz sönük buldum o yüzden. Ve son söz KESKE perdenin ardındaki çoban kralın gözünden yazılsaydı, çok daha güçlü bir kapanış olurdu. Kitaba puanım maalesef ki 4 ama Bennet'in kimliği ile ilgili plot twisti tahmin edememiş olmamın hatrına 5'e çıkarıyorum.
İki Çarpık TaçRachel Gillig · Olimpos Yayınları · 202470 okunma
Kitap epeydir bekliyordu. Bunda 500 sayfa olması etkili oldu. Ancak okuması o kadar keyifli ve meraklı bir metin ki bir 500 sayfa daha olsa onu da üç günde okurdum. Son yıllarda yazılmış en iyi Türkçe roman diyebilirim. Olay örgüsü, kurgu, mekan ve karakterler hepsi mükemmel düşünülüp yazılmış. Uzun süre akıldan çıkmayacak bir kahraman kadrosu var. Filmi yapılsa keşke. Biraz da prime Sezgin Kaymaz tadı verdi. Helal olsun.