Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ayb

"...Aramaktan bulma fırsatını bir türlü yakalayamayacağını mı? 'Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışardan hiçbir şey alıp içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen, ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun."
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
"Hikmetini ve içyüzünü öğrenmek istediğim şey, Ben'di. Kurtulmak, alt etmek istediğim şey, Ben'di. Ama alt edemedim, sadece yanılttım, sadece kaçtım ondan, sadece saklanıp gizlendim. Doğrusu, dünyada benim bu Ben'im kadar, bu yaşıyor olduğum, başkaları gibi ve başkalarından ayrı biri olduğum, Siddharta olduğum bilmecesi kadar kafamı başka kadar, Siddharta olduğum bilmecesi kadar kafamı başka hiçbir şey kurcalamadı. Ve dünyada kendim kadar, Siddharta kadar az bildiğim başka hiçbir şey yok!" "Kendi hakkımda hiçbir şey bilmeyişim, Siddharta'nın bana böylesine bilinmez kalışı bir nedenden, bir tek nedenden kaynaklanıyor: Kendimden korkuyordum çünkü, kendimden kaçıyordum! Atman'ı arıyor, Brahman'ı arıyordum; Ben'imi parçalara ayırmak, Kabuklarından birer birer soyup almak, bilinmedik özünde tüm kabukların çekirdeğini, Atman'ı, yaşamı, Tanrısal'ı, o en son nesneyi ele geçirmek istiyordum. Ama bunu yaparken kendi kendimden oldum."
"...Ama yollar kendisini ne kadar Ben'den alıp uzaklara götürse de, bir yerde durup ileri geçmiyor, onu yine alıp Ben'e getiriyordu."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"...Arınmış olmak, susamalardan arınmış, istemelerden arınmış, düşlerden, sevinçlerden, acılardan arınmış. Ölerek kendinden kurtulmak, ben olmaktan çıkmak, boşalmış bir yürekle dinginliğe kavuşmak, benliksiz düşünmelerle mucizelere kapıları açmak..."
"...Toprağı tanıyor, toprak da onu tanıyordu. Toprak ona bu randevuyu vereli neredeyse altmış yıl olmuştu; ihtiyarın ilk kazma darbesiyle onu yardığı gün."