| Bu Şehirde Kimse Yok Mu?
Öyle kitaplar vardır ki okurken ruhuna dokunur. Kendinden bir parça bulursun.Okudukça bitmesin istersin. Çünkü etkilemiştir seni. Son sayfayı kapattığında heybene güzel bilgiler eklediğin bir eseri dahil edersin.
İşte tam da bu tarifimdeki kitaplardan bir tanesi bu güzel eser. Okurken bazı bölümleri tüylerim diken diken oldu. Hüznü birebir hissettim. Hiç bilmediğim şeyleri öğrenirken aynı zamanda bildiklerimi bu hikaye ile tekrar okumakta benim sevdiğim yanlarından oldu.
Merhameti, sevgiyi, acıyı, özlemi ve daha bir sürü duyguyu yaşadım.
Willy’nin hayatına konuk olarak kitaba başlıyoruz. Ailesi ve yaşadıkları zor ve kopuk bir hayat ile dolu. Bir gün karşısına Wisam çıkıyor ve bence kitap burdan itibaren daha bir güzelleşiyor. Kanser hastası olan genç Wisam Willy’nin kalbine dokunuyor. Wisam’ın temiz kalbi ve manevi huzuru etkilenilmeyecek gibi değil. Konuşurken verdiği öğütler ile Willy’nin hayatı değişiyor. Her şey güzelleşmeye başlıyor. Bu sırada Wisam’ın hayatına konuk oluyor onun zor yaşantısını acı gerçekleri öğreniyoruz. Wisam’ın hayatının anlatıldığı özellikle babasının idam edilmesi bölümünü gözlerim dolu dolu okudum.
Sonu üzücü olsa da bir hayat yitip giderken diğeri huzuru ve mutluluğu bulduğu , eksiklerini tamamlamak için çabaladığını görmek yüzümde tebessüm ile bitirmeme vesile oldu.
Kitap kesinlikle benim favori kitaplarım arasında yerini aldı.